Bir zoologdan alınan bilgiye göre hindiler tüylerini birkaç sebeple kabartırlarmış: Birincisi, üşüdüklerinde tüyleri arasındaki hava boşluklarını artırarak ısı dengesini kurmak, ikincisi ise bir tehdit karşısında daha büyük görünerek düşmanını caydırmak imiş. (Tehdit karşısında son derece vahşi olabilen ayılarla karşılaşınca yüksek sesle bağırmak ve görüntüsünü büyütmeye çalışmak da yarar sağlarmış). Aslında bu ikincisi tüm canlılarda (insanlar dahil) vardır. Filmlerde silah çekmeye hazırlanan kovboyların kollarını kabartmalarının bir nedeni silaha davranırken kollarının bedenlerine sürtmemesi, ama daha önemlisi irice görünüp karşısındakinin gözünü korkutmaya çalışmak içindir.

Muhtemelen tüm dünyaya isteklerini kabul ettirmekte kullandıkları iri sopa ideolojisinin mucidi A.B.D.nin 26. Başkanı T.Roosevelt de, ilk çağlarda son derece yaygın bir yaptırım aracı olan “yüksek sesle bağırıp, korkutucu görünmeye çalışma”nın artık işe yaramadığını fark ederek “koz tabanlı sopa” ideolojisini (henüz adı koyulmadı) icat edip şöyle sloganlaştırdı: “Yumuşak konuş ama elinde iri bir sopa taşı; daha ileri gidebilirsin”.

Bu kavramın ortaya çıkışından sonra bağırmayı ve kol kabartmayı terkeden kimi toplumlar (gelişmiş deniliyor) süratle koz geliştirmeye, deyim yerindeyse “Koz için Ar-Ge” amacıyla para ve çaba harcamaya başlayıp, gelişmekte olan toplumların kaynaklarını ince-orta-kalın sopalarla kendi toplumlarına transfer etmeye başladılar. Bütün bunlar -görmek isteyenler için- açıkça ortada iken, gelişmekte olan toplumlar ses ve görüntü büyütme konusunda çaba harcadılar ve halen de harcamaya devam ediyorlar.

https://tinyurl.com/mtsy967p 

https://bityl.co/Rvd0