Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ

KAVRAM

(Genel kabul görmüş anlamı)

ETİMOLOJİ / KÖKEN / KAYNAK

(Etimoloji, köken, kaynak vb bilgiler)

YÜKLENEN ANLAM VE SORUNLAR

(Anlam kayması yoluyla kazandığı anlam ve yol açtığı sorunlar)

 

 

İnsanların düşünceleri yer ve zaman içinde yaşadıkları doğal ve toplumsal etkileşimler sonucu çok derin farklılıklar gösterebilirler, buna koşut olarak konuştukları dil de ayrışır. Yeni yeni diller doğar. Dünyada konuşulan ve unutulup gitmiş olan dillerin sayısını işin uzmanları bile bilememektedirler. Duygular ise o kadar çok değişmez. İnsanlar acıya karşı üzülerek, ağlayarak, hazza karşı sevinerek, gülerek karşılık verirler. Üzüntüyü, sevinci dışa vurmalar farklı olsalar da özü aynıdır. Dolayısı ile Bir Vietnamlı çocuk ile bir Belçikalı çocuk anadilleri farklı olmasına karşın az ya da çok bir ölçüde anlaşabilir. Oyuncağı kırılan her iki çocuk da ağlar. Biri ağlarken diğeri gülmez. Tarzanca da diyebileceğimiz bu iletişim insanların daha çok duygularının harekete geçmesi, geçirilmesiyle oluşmaktadır.

 

İnsanlar bu mimiklerini kullanarak bir de sanat geliştirmişlerdir. Mim Sanatı/ Arte de Mime. Eski önemini yitirmiş olsa da günümüzde yine bar ve kabarelerde mim sanatı gösterilerine rastlanılmaktadır.

 

Palyaçolar ve soytarılar da mim sanatını kullanarak belli bir konuyu anlatabiliyor. 

 

Aynı şekilde sessiz sinema dönemlerinde seyrettiğimiz Eisenstein’in Potyomkin Zırhlısı,  Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar ’ı hemen gözümüzün önünde beliriveriyor. Bunlar çok başarılı idiler.

 

Sözcüğün Eski Yunanca’ daki kökeninin mîmos olduğunu yukarıda belirtmiştik. Sözcüğün taklitçi, soytarı anlamına geldiği bilinmektedir. Bu noktada mîmos sözcüğünden türeyen mimesis sözcüğünü de anımsayalım. Eski Yunanca mimesis sözcüğü, mîméomai μῖμέομαι  taklit etmek, benzerini yapmak eylemine + sis soneki takılarak türetilmiştir. Mimesis çocuğun annesini, babasını taklit etmesinden başlayarak bütün bir yaşantımızı etkiler. İnsanlar bir şey yapmanın en kolay yolunu o şeyi bir başka yerde gördükten sonra aynısını, benzerini yaparak bulmuşlardır. Sanatın doğumunda da ister empresyonist ister ekspresyonist olsun artan azalan ölçüde taklit vardır. Plastik sanatlarda da, müzikte de bir taklit, benzerini yapma, örneğin doğadaki sesleri çıkartma, doğaya öykünme tarzında bir taklitçilik vardır. Edebiyat veya diğer sanat kollarında usta çırak ilişkisi bazen etkilenme, esinlenme olarak karşımıza çıkmaktadır. Güneşin altında söylenmemiş söz kalmadı deyiminin karşısında bu ölçüde bir taklitçiliği doğal karşılamak gerekmektedir. Elbette bir başkasının eserini bire bir, üstüne bir şey katmadan aynısını yapmak sanatın özgünlüğü anlayışı ile asla bağdaşmayacak bir intihal durumudur. Bu bizim konumuzun dışındadır, aynı şekilde telif eserleri koruma yasalarına aykırı tutum ve davranışlar da anlatmaya çalıştığımız kavramın anlamı dışındadır.

 

Kaynak: Ali Can Polat

Kavram Mutfağı, Makaleler 

https://www.kavrammutfagi.com/makale/iletisim-ve-propaganda-dili-uzerine-dusunceler

Yorumlar

Mimik sözcüğü dilimize Fransızca mimique sözcüğünden alınmıştır. Kökeni Eski Yunanca mîmos μῖμος olup taklitçi, soytarı sözcüğüne + ikos soneki takılarak türetilmiştir.

Yorumlar