Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ

KAVRAM

(Genel kabul görmüş anlamı)

ETİMOLOJİ / KÖKEN / KAYNAK

(Etimoloji, köken, kaynak vb bilgiler)

YÜKLENEN ANLAM VE SORUNLAR

(Anlam kayması yoluyla kazandığı anlam ve yol açtığı sorunlar)

 


TDK sözlüklerine (1966 basım s.533 ve 530) göre sözcük Farsça olup sevindirici haber, muştu ve muştuluk anlamlarına gelmektedir. Sözlükte müjde ve muştu sözcükleri arasındaki bağ veya ilişki üzerinde durulmamıştır.  Sevindirici haber verileceği zaman söylenen bir söz anlamına da gelmektedir.                                                                                                                

Sözcüğün kökeni Farsça mujde مژده  "iyi haber, müjde" sözcüğünden kaynaklanıyor. Farsça sözcük Farsça mujd مژد  Jüpiter gezegeni ve iyi haber sözcüğü ile eş kökenlidir.  Avesta (Zend) dilinde mijda- "ödül" sözcüğü ile eş kökenlidir.

Müjde sözcüğünü birçoğumuz da Arapça sanıyoruz ama değil, müjde Arapçada أخبار سارة او بشرة ' akhbar sarat aw bishra/ haber iyi oldu sözcükleri iye ifade edilmektedir.

Sevan Nişanyan’a göre, Sözlerin Soyağacı (s.336) müjde sözcüğünün kökeni Farsça mujda (muştu, müjde) sözcüğüdür. Sözcüğün Kıpçakçada da kullanımı bulunmaktadır.  Sözcüğün anlamı iyi haberdir. Farsçada mujd da Jüpiter gezegenine verilmiş olan bir addır. Kürtçe müjde karşılığında kullanılan sözcük mızgindir.

İlhan Ayverdi, Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ te (s. 2223)  müjde sözcüğünün kökeninin Farsça mujde olduğunu ve anlamının da a) sevinmeye yol açan, sevindirici haber, muştu, b) sevindirici bir haberi getirene verilen armağan, bahşiş, müjdelik, muştuluk, c) böyle bir haber verileceği zaman söylenen söz olduğunu açıklanmıştır. Bu sözcükten dilimizde türetilmiş olan müjde vermek, müjdemi isterim, müjdeli, müjdelik, müjdeci gibi deyimler de bulunmaktadır. Aynı eserde (s. 2183) muştu sözcüğüne de yer verilmiştir. Sözcüğün kökeninin Farsça mujde olduğu belirtildikten sonra bu sözcüğün eski Türkiye Türkçesinde ve halk ağzında da bulunduğuna işaret edilmiştir. Dede Korkut öykülerinde de muştu sözcüğü geçmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında müjde karşılığında kullanımı öne çıkartılmıştır. Müjde sözcüğünde olduğu gibi muştu sözcüğünden de muştucu, muştuluk vb. deyimler türetilmiştir.

Sevan Nişanyan da köken konusunda Kıpçakçaya yollamada bulunmaktadır. Halk ağzında yerleşik olduğuna göre muştu sözcüğünün Türkçe olduğu da düşünülebilir.

Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmış olan Dîvanû Lugâti’t Turk taramalarımda müjde ve muştu sözcüklerine rastlayamadım.

Şemseddin Sami’nin Kâmûs-ı Türkî’sinde (s.1029) sözcüğün Farsça olduğu belirtilmiş ve anlamı a) mesruiyyeti (sevinmeyi) mucip (gerektirici)  haber, beşâret (muştu),  iyi haber, b) iyi haber getirene verilen bahşiş olarak açıklanmıştır. Aynı eserde muştu sözcüğü ( s. 1105) içinde sözcüğün müjde sözcüğünün bir galatı olduğu yazılıdır.

Ferit Develioğlu’nun Osmanlıca - Türkçe Sözlüğünde (s.270) sözcüğün Farsça olduğu ve anlamının sevindirici haber, muştu olduğu açıklanmıştır.

Muştu sözcüğü Azericede de aynı anlamlarda kullanılmaktadır. TDK-1978 yayını Ehliman Ahundov,  Azerbaycan Halk Yazını Örnekleri  (s. 321)

İsmet Zeki Eyüpoğlu Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü ’nde ( s.487-488) Muştu sözcüğünün Farsça müjde sözcüğünden alındığını, sevindirici haber anlamına geldiğini ve Türkçeye, Anadolu Türkçesine 13. Yüzyıl dolaylarında girdiğini, kökeninin unutulup türkçeleşiverdiğini anlatmaktadır. Şeyd ve Yunus’tan örnekler vermektedir. Bu görüş de doğru olabilir. Ancak daha eski Türkçe yazılardan da bu sözcüğe ulaşabilmekteyiz. Anadolu dışında da, örneğin Azerice ve Kıpçakçada muştu sözcükleri bulunmaktadır.

İran, Türkiye ve Türk lehçesi konuşulan yerler dışında, Hristiyan dünyasında müjde sözcüğü karşılığı çok daha fazla öne çıkmaktadır. Hatta Doğu ve Ortadoğu kültürlerinde seküler bir anlamı varken batıda sözcüğün teolojik bir anlam üzerinde şekillendiğini görmekteyiz. 

Müjde, muştu,  iyi haber, İncil, bu sözcüklerin hepsinin anlamları aynıdır. Kutsal Kitap’ın, Yeni Ahit (İncil) bölümünde sıkça bu sözcük yer almaktadır. Türkçemizde ise bu Kutsal Kitabın Yeni Ahit bölümü İncil adıyla anılmaktadır.

Bir haberin iyi oluşu niçin bu denli önemli olmaktadır, iyi haberin aslı nedir? 

Önce, müjde anlamındaki sözcüğün yani İncil’in etimolojik kökeni antik Yunanca “euangelion”  sözcüğüdür.  Sözcüğün Latincedeki şekli de angelus’ tur.
Euangelion (iyi haber) İncil’de ad olarak 76 kez, eylem olarak da euangelizo ( iyi haber getirmek ya da bildirmek) 54 kez geçmektedir.  Her iki durumda da köken angelos yani haberci sözcüğünden (aynı zamanda melek demek) türemiştir.

Antik Yunancada euangelos, konusu ne olursa olsun iyi haberi, heyecan uyandıran müjdeli, muştulu haberi getireni anlatmak için kullanılırdı.  Daha somut söylemek gerekir ise bu görev Hermes tanrının en asli görevidir.  Olympos’ lu tanrıların ve özellikle babası Zeus’un haberlerinin ulaştırılma işini Hermes yapardı. Zeus’un haberlerinin kötü olacağı düşünülemeyeceğine göre Hermes’in de iyi haberlerin taşıyıcısı olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.

Helen kültürünün de facto ( de jure değil ) mirasçılığını kimselere kaptırmamış olan Hristiyan kültüründe ise dört İncil yazarı aracılığıyla euangelion kelimesini o kadar çok kullanılmış ki; artık bu söz Hristiyanlıkla birlikte anılır olmuş. İncil, müjde denince Hristiyanlık ve Hristiyanlık denince de İncil akla gelir olmuştur.

İslam dininin kutsal kitabı Kur’an’da da müjde anlamına gelen Arapça sözcük yetmişten fazla yerde geçmektedir. Bunlardan Bakara suresinin 25. Ayetini örnek olarak gösterebiliriz. Bu ayette özetle; “ Allah’a inanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetleri vereceğimi müjdele…”  (Elmalılı Hamdi Yazır’ın 1933 tarihli Kur’an-ı Kerim Türkçe Meali’nin 10. Sayfası)

Kaynak: Ali Can Polat

Kavram Mutfağı, Makaleler

https://www.kavrammutfagi.com/makale/mujde

Yorumlar

Bu sözcüğün dilimize Farsçadan girdiği geniş bir çevrede kabul görmektedir. Dilimize çok uzun yıllar öncesinde yerleştiği ve deyim yerindeyse artık Türkçeleştiği söylenmektedir. Bununla birlikte Azeri ve Kıpçak dillerinde de bu sözcük kullanılmaktadır. Batı dillerinde de aynı anlama gelen bir sözcük de vardır. 

Yorumlar