Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ
Ambulans” değil “Cankurtaran
Ambulans” değil “Cankurtaran

"Cankurtaran " sözcüğü işlevi Türkçe olarak çok güzl anlatırken, "Ambulans" doğru değil

ATM Değil Bankamatik
ATM Değil Bankamatik

ATM yerine Bankamatik ve Paramatik kelimelerini kullanmalıyız.

Motivasyon değil Güdü, Dürtü
Motivasyon değil Güdü, Dürtü

İngilizce “motive” kelimesinden gelmiş olup yazıldığı gibi Türkçemize girmiştir. Bu kelime İngilizcede sebep, neden, gerekçe, itici neden olarak da kullanılmaktadır. Örneğin polisiye bir olayda, polis ilk önce “what is the motive” sorusunu sorarak olayın arka planını, nedeninin öğrenmek ister. Güdü bakış açısının zihinsel bir tercihidir. Diğer taraftan töre, kültür, dini inançlarda kişiyi belirli bir bakış açısına veya tercihe güdebilir.

Kontrpiye değil Ters Ayak -Ters Köşe
Kontrpiye değil Ters Ayak -Ters Köşe

Bu kelime, normal ve beklenenin dışında oluşan durumu anlatmak için kullanılır. Özellikle kaleciler penaltı atılırken kontrpiyede kalabilirler ve golü yerler. Tenis sporunda da benzer şekilde oyuncu yanlış köşeye hareketlenerek kontrpiyede kalabilir. Ancak bu sporlarda bunlara güzel Türkçe isimler de kullanılmaktadır. Kaleci için “Ters köşe “ oldu, tenis için de “ters ayakta” yakalandı terimleri kullanılmaktadır.

Türkçe karşılık önerileriniz
Türkçe karşılık önerileriniz

Türkçemizi çeşitli (teknolojik gelişmelere uyum, özenti vb) nedenler ve çeşitli (sosyal medya, reklamlar vb) mecralar yoluyla bozan sözcüklere uygun Türkçe karşılıklar üretmek amacıyla bir ortak akıl ortamı tanımladık. https://bit.ly/4oibZaM adresindeki satırlara yabancı dildeki sözcüğü ve önerdiğiniz karşılık(lar)ı yazabilirsiniz.

Self-Servis değil; Seç-Al
Self-Servis değil; Seç-Al

Self-servis lokanta kültürünün restoran kültürüne evrilmesiyle günlük hayatımıza giren bir kelimedir. Kendine servis şeklinde tercüme edilebilir. Genellikle satın alma yapan kişinin kendine hizmet etmesidir. Hizmet eden yoktur, seçtiğin malların bedelini öder alırsın ancak taşımasını ve hizmeti kendin yaparsın.

Dejenere olmak değil; Yozlaşmak
Dejenere olmak değil; Yozlaşmak

Dejenere kelimesi, fiil olarak Fransızca aynı şekilde söylenen “dégénérer” kelimesinden gelmektedir. Soysuzlaşmak, yozlaşmak, bozulmak anlamındadır. Benzer şekilde dejenerasyon- dégénération da isim hali olup “bozulma, yozlaşma” anlamındadır.

USB
USB

Bilişim hayatımızda çok yer alan, arabalarda, bilgisayarlarda hatta toplu taşıma araçlarında bulunan USB, ismini “Universal Serial Bus” şeklinde aleti tanıtan cümlede yer alan kelimelerin baş harflerinden türetilmiştir. Türkçeye "Evrensel Seri Veriyolu" olarak çevrilebilir. USB ilk olarak 1996 yılında klavye, şarj cihazı, fare, yazıcı, bellek, TV vb. aygıt bağlantılarının tek tip hale getirilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Verinin alınması & dağıtılmasına imkân veren standart priz-fiş adıdır.  Ancak biz USB prizine hangi aygıt takılırsa takılsın USB diyoruz. 

Dominant değil, Başat
Dominant değil, Başat

Türkçemizde Baş kelimesinden türetilmiş olan başat sözcüğü, önde gelen, önceliği olan anlamına gelir. Bu kelime aynı zamanda baskın karakterli kişileri tanımlamak için de kullanılır. Başat sözcüğü cümle içerisinde genellikle sıfat görevinde yer alır. Örnekler: Başat lider. Başat kişi.  Örnek: Başat-Baskın Karakter, Baskın Kültür

Benç mi-Kenar mı?
Benç mi-Kenar mı?

TV basket yorumcularından sık sık, bençin katlısıyla 9 sayı kazandık. Benç her zaman hazır olmalı gibi yorumlar duyuyoruz. Bunları Kenar katkısı veya kenar olarak kullanmak aynı anlamı vermekte olup bu şekilde kullanmak gerekir. Yedek kulübesi olarak kullanılmasına rağmen, yedeği olmayan bireysel sporlarda uygun olmayabilir.

AKBİL-Akıllı Bilet ve benzer kısa adlar
AKBİL-Akıllı Bilet ve benzer kısa adlar

Yabancı dilbilimciler yeni ihtiyaç duyulan kelimeleri üretmek için seçtikleri yöntemlerden birisi de olayı anlatan cümlenin baş harflerini ve kelimelerin ilk hecelerini alarak yeni kelime üretmeleridir. 

Aktivite- Etkinlik
Aktivite- Etkinlik

Türkçede faaliyet, uğraş, anlamında “Etkinlik” olarak karşılık bulmuştur.  Bu nedenle aktivite kelimesini bırakıp, Etkinlik kelimesini kullanmamamız daha uygundur.

Toprağımız, dilimiz, dinimiz ve Atatürk
Toprağımız, dilimiz, dinimiz ve Atatürk

Lansman mı Tanıtım mı?
Lansman mı Tanıtım mı?

Favori mi en mi?
Favori mi en mi?

Sözcük Dağarcığı Zenginliğinin Önemi
Sözcük Dağarcığı Zenginliğinin Önemi

Düşünme ve ifade edebilme yetilerinin ikisi de sözcük dağarcıklarımızın zenginliği ile doğrudan bağlantılıdır.

Kulak Küpesi Deyişler
Kulak Küpesi Deyişler

Bazı sözler bir kitap kadar çok şey anlatırken, bazı kitaplar da çok az şey söyler. Ana dilimiz Türçeyi koruyup geliştirmekle ilgili aşağıdaki deyişler ise bir kütüphane gibidir.

Plaza Türkçesi
Plaza Türkçesi

Bülent Eczacıbaşı ve Gülse Birsel arasında 2016 Marka Kongresi sırasındaki 22 dakikalık bir söyleşi, yozlaştırılmış bir dil kullanımını konu alıyor.

Toprağımız, dilimiz, dinimiz ve Atatürk
Toprağımız, dilimiz, dinimiz ve Atatürk

Bu açıklamadan sonra, demek istediğimi paylaşayım: Oluşumunda katkınız olmayan üstünlüklerinizle övünmeyiniz ya da aksine neden olmadığınız eksiklerinizden yüksünmeyiniz. Üstünlüklerinize lâyık olmaya, eksiklerinizi ise gidermeye çalışınız. Gerçekten dört mevsimi bir anda yaşayabilen, nadir elementler dahil doğal zenginliklerle dolu, stratejik konumu nedeniyle herkesin ele geçirmek istediği topraklarımıza lâyık tutum ve davranışlar içinde miyiz, yoksa aksi mi? Matematiksel yapısı nedeniyle tek sözcük içinde çeşitli anlamlarda farklı sözcükler üretebilme yeteneğine sahip Türkçeyi -ancak bir kursun başlangıç düzeyindeki kadar yetkinlikle kullanabildiğimiz için- PISA testlerinde çocuklarımız okuduklarını anlayamayıp hep son sıralarda yer alıyorlar. Tüm âleme benimsetmek için uğraşılan İslâm dininin evrensel yol gösterici olabilecek “Kul Hakkı” ilkesindeki “kul” sözcüğünün anlamını dahi merak etmemiş olup, insan dışındaki tüm varlıkları “insana hizmet için yaratılmış” zannetmek acaba ne anlama geliyor? Ve yabancıların “yüzyılda bir gelen bir dahinin Türklere nasip olduğu” şikayetlerine konu olan M.K.Atatürk’ü sürekli birbirimize övüp, ama onun, zamanının imkânlarını nasıl kullandığından[2] hiç mi hiç ders almadan salt övmeyi yeter sanmak. Türkçemiz bugünkü kullanım düzeyimiz açısından, üzerine nasıl katma değer ekleyeceğimizi bilemeyip ancak ham olarak satabildiğimiz; üstüne üstlük bir de bu kaynaklara sahip olmak isteyenlerin düşmanlıklarına sebep olan yeraltındaki toryum ya da bor cevherleri[3] kadar değerlidir.  Türkçenin korunması, her yabancı sözcüğe bir Türkçe karşılık üretilmesinden ibaret değildir; hattâ karşılık üretmek sorunun en küçük parçasıdır. Sorun, dilimizin bir sorun çözme aracı olan “yetkin akıl” ile bağlantısını[4] fark edip etmemektir.

Türkçe’mize Sahip Çıkalım  Dil Bayramımız Kutlu Olsun-26 Eylül
Türkçe’mize Sahip Çıkalım  Dil Bayramımız Kutlu Olsun-26 Eylül

Almanya, İtalya ve Fransa, dillerini koruma ve geliştirmek için tüm yabancı film ve dizilere seslendirme (dublaj) zorunluluğu getirmiştir[iv]. Aslında, alt yazılı orijinal bir film yerine seslendirme yapmak çok masraflıdır. Ancak, bu ülkeler lisanlarının İngilizce kelimelerle bozulmasını önlemek maksadıyla seslendirmeyi mecbur tutmuşlardır[v]. Dilimizi kaybetmek demek, benliğimizi, kimliğimizi kaybetmek demektir. Türkçemizdeki bozulma sürdürülemez hale gelmiştir. Türkçesi varken örneğin İşlevsel yerine niçin fonksiyonel, etkin yerine aktif, nesnel yerine objektif, dayatmak yerine empoze etmek, ara sınav yerine midterm, özgün yerine orijinal, simgesel yerine sembolik kullanırız.[vi] Bu konuda, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm bakanlıklar, meslek odaları, spor federasyonları, televizyon ve müzik kanalları, TDK, RTÜK, STK, basın, öğretmen, yazar, anne, baba kısaca tüm bireylere ve kurumlara önemli sorumluluklar düşmektedir. Dünyada gelişmiş ülkelerde, örneğin ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, İtalya, İspanya vb hiçbir ülkede olmayan Anadolu Liseleri benzeri yabancı dilde eğitim yapan ortaokul-liselerdeki ve yurtdışından öğrenci alan birkaç Üniversite hariç üniversitelerdeki yabancı dilde eğitim uygulamasına son verilmelidir. Eğitim, hayatta olduğu gibi aslında “sorun çözmektir”. Sorunu çözmek için anlamak gerekir. Ana dilimizde dahi bazı sorunları çözmek ve öğrenmek için konu iki kez anlatılır ve hatta tartışılır. Bu konuları Türk Öğretmenin, Türk öğrenciye ana dilinde anlatması varken bunu neden İngilizce anlatırız, anlamak mümkün değildir. O ders sırasında birkaç İngilizce kelime kapmaksa amaç, bunu başka yollarla yapmak mümkün olup, akşam seyredeceği yabancı bir film ile de birkaç kelime kapabilir öğrenci. Ama eğitimde ana dil esastır. Bernard Shaw diyor ki, “Herkes neden, nasıl diye sorar, ben ise olmayanı hayal eder, neden olmasın derim”. Dilimize kurumlarımızla, halkımızla sahip çıkmamızın, “Neden Olmasın” demenin zamanı gelmiştir ve bu yozlaşma böyle devam etmemelidir.

DILIMIZ YA DA ALKOLÜN BEYAZI 
DILIMIZ YA DA ALKOLÜN BEYAZI 

Bir ülkeyi oluşturan insanlar arasındaki en güçlü bağ hiç kuşkusuz dildir. Dilin bozulması, kavramların anlaşılamaz hale getirilmesi insanların birbirlerini anlamakta büyük zorluklar yarattığı gibi o ülke insanlarının ilerlemesini, gelişmesini ve kalkınmasını da olanaksız hale getirir. Dil giderse her şey gider, her şey biter.