Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ

BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN

UYGULAMALAR -
YAKALAMA, GÖZALTI VE İFADE ALMA YÖNETMELİĞİ

Yakalamak eylemi, kaçmakta olan bir kişi veya kişiler için ya da avlanacak olan şey için yapılır. Eskiler buna derdest etme diyorlar. (Farsça dardast در دست  "elde, yakalanmış, tutuklu" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük dast دست  "el" sözcüğünden der+ önekiyle türetilmiştir.)

Gözaltına almak (Arapça nẓr kökünden gelen niẓārat نظارة  "seyretme, bakma veya bakım, gözetim, denetim" sözcüğünden alıntıdır. Nazar, nazarlık, nazar değmesi, bakan anlamında nazır/maarif nazırı veya denize nazır gibi, nezarette tutma, nezaret altına almak kavramlarıyla da ilgilidir.
Yakalamak, yakalanan veya bir yerde duran şeyi göz ltında, göz önünde güven içinde değişmeden, bozulmadan tutmak demektir.

İfade Arapça ifāda ͭ إفادة fyd kökünden türemekte ve faydalandırma yahut bir şeyin daha iyi anlaşılmasını sağlayan sözcük ve anlatım demektir. Arapça söyleyişle  fāˀida ͭ فائدة fayda, yarar anlamına gelir. İfade almak, vermek genel olarak bir insanın herhangi bir konuda düşüncesine başvurmak, düşüncesini açıklamak anlamını taşır. Şüpheli, zanlı veya sanığın ifadesinin alınması yargılama sırasında bir gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla yapılır.

01.06.2005 tarih ve 25832 Resmi Gazetede yayınlanan ve yürürlükte olan yönetmeliğin 1. maddesinde bu yönetmeliğin amacı açıklanmıştır.

Buna göre bütün adlî kolluk görevlileri, gerektiğinde veya Cumhuriyet savcısının istemiyle belirlenen başkaca kolluk görevlileri Cumhuriyet savcılarının bilgi ve emirleri doğrultusunda yürütecekleri adlî soruşturma sırasında kolluk tarafından gerçekleştirilen yakalama, gözaltına alma, koruma altına alma ve ifade alma işlemlerinin yürütülmesinde uyulacak usul ve esaslar bu yönetmelik hükümlerinde düzenlemiştir.

Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin 5. Maddesinde; gecikmesinde sakınca bulunan veya  Cumhuriyet savcısına veya anında âmirlerine bilgi verilme olanağı bulunmayan durumlarda, hakkında yakalama emri düzenlenmesi veya tutuklama kararı verilmesi gereken kişileri ya da suçüstü yapılması halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer durumlarda, suç işlendiğine veya suç girişiminde bulunulduğuna ilişkin kuvvetli iz, eser, emare ve bir kanıt bulunan durumlarda şüphelilerin yakalanıp haklarında işlem yapılacağı açıklanmıştır.

Yakalanacak kişilerin kimler olduğu da örneklendirilerek ayrıntılı bir biçimde anlatılmıştır.

Yakalanan ve bir yerden bir yere götürülecek olanlara uygulanacak güvenlik önlemleri de aynı yönetmeliğin 7. maddesinde açıklanmıştır.
Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden bir yere götürülecek kişilere, kaçacaklarına ilişkin ya da kendileri ya da başkalarının canlarına veya beden sağlıklarına tehlikeli olacak herhangi bir belirtinin ortaya çıkması durumunda kelepçe takılabilir denilmektedir.

Bu tedbirlerin arasında a) şüphelinin, zanlının, sanığın veya hükümlünün bir yerden bir yere götürülmesi sırasında kolluk kuvvetleri tarafından başının üstüne basılması, başının öne eğdirilmesi yer almamaktadır. b) kaçma tehlikesi bulunmayan birinin kelepçelenmesinin veya arkadan ters kelepçe ile bağlanmasının yasal bir dayanağı da bulunmamaktadır. c) yönetmelikte kelepçe takılır değil takılabilir ifadesi yer almaktadır.

Gerekmediği halde gerçekleştirilen bu uygulamalar a) bilinçsizce yapılıyorsa kolluk güçlerine verilmiş olan görevin sınırlarını aşmak eğer b) bilerek ve isteyerek yapılıyor veya yaptırılıyorsa yasa ve yönetmelikle kendilerine tanınmış olan bir hakkın kötüye kullanılmasıdır. Gerekmeksizin kelepçe takılması yasal düzenlemelere, çağdaş hukuk anlayışına, yasanın ve yönetmeliğin amaçlarına, lafzına ve ruhuna aykırıdır. Bütün bu olanları bir de videoya çekip sonra da gazete ve televizyonlar aracılığı ile halka teşhir etmek önlem değil başka amaçlara hizmet etmektedir.

Eskiden darağacına asılarak yapılan idamlarda ceset bir süre asılı olduğu yerden indirilmezmiş. Fransa’da giyotinin kesip koparttığı insan başının içine düştüğü sepet ve içindeki insan başı halkın görmesi için kent meydanına konurmuş. Bununla güdülen amaç idamın korkunçluğunu göstererek onu seyredecek halkın korkacağı beklentisidir. İdam cezası adı altında bir kişinin öldürülmesi ibret olsun gerekçesiyle bazılarının intikam duygularının doyurmaya hizmet etmektedir. Hukuk tarihi ve adalet istatistikleri bize aksini gösterse de caydırıcı olacağı yolunda bir beklenti oluşturulmak istenmektedir. Bütün bu süreç bir gücün toplum üzerinde büyüklüğünü, acımasızlığını göstermektedir...

İnsanın her organı değerlidir ancak baş ve yüz daha da değerlidir. İnsanın kimlik ve kişiliğinin aynası baş ve yüzdür. İnsanın onuru ve saygınlığı en çok baş ve yüzde ifadesini bulur.
Günlük yaşantımızda çok yakınlarımız ve izin verdiklerimiz dışında hiçbir kimsenin başımıza dokunma hakkı bulunmamaktadır.  Toplum adına adaletin işlemesi ile görevli kolluk güçlerinin de bir insanın başına dokunmaya, onun başına bastırmaya, başını öne eğmeye hakkı yoktur, olmamalıdır. Onlara bu hak ve yetkiyi yasalar ve yönetmelik vermemektedir. Bir insan, suçun cinsi ve kötülüğü, toplum düzenine aykırılığı ne olursa olsun bir suç işlediğinde yargılanır cezasını çeker. Bu ceza, hükümlünün özgürlüğünden belirli bir süre alıkonulması veya bir miktar paranın ödenmesinden ibarettir. Bedensel cezalar tarihin derinliklerine gömülüp gitmiştir. Onu canlandırmaya çalışmak en temel insan haklarına aykırıdır. Cezanın amacı suçluyu ıslah etmek ve suçluyu yeniden topluma kazandırmaktır. Ceza asla bir intikam aracı yapılamaz, yapılmamalıdır. Bu tür uygulamalar doğrudan adaletin kendisine zarar verir. 
Şüpheli, zanlı veya sanık haklarında mahkemece bir karar verilene ve bu karar kesinleşene kadar suçlu değildirler. Hukukun en temel ilkesi kişinin  (presumption of innocence) masumiyet karinesidir. Onlara suçlu gibi davranıp hiç hak etmediği, haksız bir ceza uygulamak başlı başına bir haksızlıktır, hukuksuzluktur.

Bu uygulamalar insanın aklına bir Nasrettin Hoca fıkrasını getirmektedir. Bir gün hoca eşeğini teslim ettiği bir delikanlıya bir de tokat atar. Yanındakiler hoca efendi bu senin yaptığın hiç yakışık almadı, yanlış diye karşılık verirler. Hoca az sonra bu delikanlı bir yanlış yapacak, ben sadece cezasını peşin verdim, fazla bir şey yapmadım, hepsi o kadar der. Hoca örneğinde oldu gibi bu kişiye nasıl olsa kadı veya yargıç bir ceza verecek biz o cezanın ilk taksitini şimdi uyguluyoruz anlayışı ile başına öne eğdirmek çok yanlıştır. Hoca’nın fıkrasına gülebiliriz ama günümüzdeki bu ilkelliğe gülemeyiz. Hocanın çağında tokat atma gibi yöntemler bir ceza ve terbiye aracı gibi kabul edilse bile yüzyılımızda bunlar çoktan terkedilmiştir.

Günümüz Türkiye’sinde tutuklama işlemleri de toplumda de “peşin ceza”,  “cezanın ilk taksiti” gibi anlaşılmaktadır.
Bu hukuksuzlukla yaralanan bir kalbin, aşağılanmış bir onurun onarılması çok zordur. Bazen de olanaksızdır.
ABD’nin bazı eyaletlerinde bunlar yetmezmiş gibi bir de yüzükoyun yere yatırıp üstüne çıkma şeklinde, kabul edilmesi olanaksız durumlar vardır. Avrupa ceza yargılamasında ise bunlar yoktur.

Ortaçağ Avrupa’sında ve aynı dönemlerde Osmanlı devletinde taç giyme ve kılıç kuşanma adı altında krallar veya padişahlar için özel törenler düzenlenirdi. Bu törenlerde din adamı da hazır bulunurdu. Taç giyme, yemin ve kutsama sırasında görevli Papa ya da yerine bir başka kardinal sol eliyle İncili tutar ve sağ elini temsili olarak kralın başının üzerine koyarmış. Bunun anlamı sen büyük bir güçsün ve bu gücü mutlak anlamda kullanacaksın ama unutma senden daha büyük olan bir güç, kilisenin gücü vardır düşüncesini egemen kılmak içindir. Buna isyan eden ve din egemenliğini reddeden Napoleon Bonaparte 1804 yılında Notre Dame Katedralinde yapılan törende başına tacını kendisi takmıştır.

Benzer şekilde Osmanlı’da da kılıç kuşanma ("taklîd-i seyf, takallüd-i şemşîr")  ve tahta çıkma ( cülus) Eyüp Sultan Camiinde kılınan namaz ve Fatih türbesine yapılan ziyaretle birlikte, şeyhülislam eşliğinde (İslâmiyet’te gerçek hâkimiyet Allah’a aittir ve insan yeryüzünde O’nun halifesidir) anlamını vurgulayan bu ritüeller yerine getirildikten sonra padişah kendi adına bir mühr-i hümayun kazıtırmış.

Bu ve benzeri uygulamalar din-tarım toplumlarının göstergelerindendir. Bu törenlerde görüldüğü gibi ülkenin başı hükümdar ve onun da en öne çıkan yanı başıdır. Bu başa taç takılacak ve bu baş hiç eğilmeyecektir. Önünde eğileceği veya secdeye duracağı tek güç yaratanın gücüdür. Buna karşın hükümdarın egemenliği altına giren ona bağlılık andı için herkes onun önünde diz çökecek ve başını eğecektir. Öyle ki; kral ile konuşurken bile baş kaldırılmayacak ve asla göz göze gelinmeyecektir.

Dilimizde yerleşmiş bir deyim vardır. “Başkaldırma”. Alınmış bir karara veya verilmiş bir emre karşı haksız ve dayanılmaz sonuçları olduğu gerekçesi ile karşı çıkmaya, isyan etme eylemine halkımız bu adı vermiştir. Bu konuda Meydan Larousse (c2.s193)’ te şu açıklamayı yapmaktadır. Kurulu düsene karşı ayaklanma, isyan. “Dünyada adaletsizlik varsa isyan da var olacaktır-Claudel.”

Kralın emirlerine ve yasalarına karşı gelen bir kimse başkaldırmış sayılır. Yapılması gereken şey ise hiç zaman geçirmeden suç işlediği düşünülen, otoriteye karşı başkaldıran kişinin başının öne eğilmesidir. İşte yakalanan kişinin bu amaçla kralın adamlarınca başına bastırılır, başı öne eğilir.

Günümüzde bu uygulamalar genellikle adi suçlar için değil daha çok “düşünce ve ifade” suçları için yapılmaktadır. Kurulu düzene karşı çıkan kişi başına yapılan baskıya karşı daha da bilenmektedir. Dahası toplumda geçici bir süre korku yaratılmış olsa bile bu korku öfkeye dönüşmektedir. Uygulayıcılar için yarardan çok zarar getirmektedir. Toplumda o sahneyi gören, seyreden topluluklar suçun niteliğini düşünmeyi bir yana bırakıp şüpheli, zanlının veya sanığın mağduriyetine inanmaktadırlar. İnsan onurunun göz göre göre zedelenmesi başlı başına bir mağduriyet duygusuna ortam hazırlamaktadır.

Zaman çok şeyi değiştiriyor. Artık ne eskinin kralları kaldı ne de padişahları. Onların taç ve tahtları da, kılıçları da müzelere konuldu. O dönemin yasaları tarihin tozlu sayfaları arasında kaldı. Toplumda üretim ve tüketim ilişkileri değişti, insan hakları da gelişti, yepyeni bir dünya kuruldu. Buna koşut olarak hukuk sistemleri ve hukuk sistemlerinin ceza ve yargılama yasaları da değişti.

İnsanlar, bir güce bağlanmak onun koruyuculuğuna sığınmak yerine adalete olan ve olması gereken güven duygusuyla eşitlik ve özgürlük ilkelerine bağlı, barış içinde kardeşçe huzurla yaşamak isteğinde birleşti. İnsanlar korku içinde değil korkusuz yaşama özgürlüğü düşüncesini benimsediler. 
Bu anlatılanların ışığı altında yasalarımızda ve yönetmeliklerimizde de yer almayan yanlış, yersiz ve haksız uygulamalara bir an önce son verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Bu uygulamanın sona erdirilmesiyle sanıldığı gibi toplum düzeni, hukuk sistemi ve yasaların egemenliği zedelenmeyecek tam tersine insana, insan onuruna, insanın en yüce değer olduğuna ilişkin görüşler güçlenecektir. İnsanlar şimdi göz önünde böyle yapılıyor içeride kim bilir ne işkenceler uygulanacaktır şeklinde düşünmeyeceklerdir. Henüz şüpheli iken bunlar yapılıyorsa hüküm verildikten sonra neler yapılmaz kaygısına son verilmiş olacaktır. Güçlü bir yönetim fiziki güç yerine adaletin gücünü kullanır düşüncesi yerleşecektir. Tarafsız, adil bir yargılama yapılacağı duygusu toplumda huzuru getirecektir.

Toplumda en önemli duygu insanın onuru, haysiyeti, izzetinefsidir. Bu duygunun zedelenmesine yöneticiler de izin vermemelidir. Hiç kimsenin başı öne eğilmemelidir. Başın öne eğilmesi fiziki olarak insanın gözünü yere çevirtir toplum yaşantısı içinde de insanların gözüne bakamamayı gerektirir.

En güzelini Sabahattin Ali şu dizeleri ile dile getirmiş:

Başın öne eğilmesin,
Aldırma gönül, aldırma;
Ağladığın duyulmasın,
Aldırma gönül aldırma...
...
Dertlerin kalkınca şaha
Bir sitem yolla Allah'a
Görecek günler var daha
Aldırma gönül aldırma

Ne kişi ne de devlet olarak kimsenin başını öne eğmeyelim, eğdirmeyelim. Toplumda herkes başı dik gezebilsin. Bir kimse hakkında bir suçlama varsa adalet ile yargılansın elbette, ama asla başı öne eğilmesin. Toplumda korku değil güven ve sevgi egemen olsun.
Başta hukukçu meslektaşlarımın ve tüm okuyucularımın ilgi ve dikkatlerine saygılarımla sunarım.

16.12.2022
Av. Ali Can Polat

Yorumlar

nerkn

26.12.2023 05:30:12

Aslında aradığım, neden polis tutuklama yaparken kafayı bastırırdı. Yani polisin kendi uydurduğu bir eylem mi yoksa kanunda yeri mi var diye bakmıştım. Tvideki olayda suçlu, makalede bahsettiğiniz gibi suçlu ve itiraf etti. Fakat arkadan kelepçeler kafanın tutulması, beni, insani olarak çok rahatsız etti.

SON EKLENEN MAKALELER

Farklı Akıl(lar)-2
Farklı Akıl(lar)-2
Farklı Akıl(lar)!
Farklı Akıl(lar)!
CANCER, CARCINOME, SARCOME, / KANSER, KARSİNOM, SARKOM
CANCER, CARCINOME, SARCOME, / KANSER, KARSİNOM, SARKOM
OENOTHERA BIENSIS / EZAN ÇİÇEĞİ 
OENOTHERA BIENSIS / EZAN ÇİÇEĞİ 
ANGRAECUM SESQUIPEDALE / DARWIN ORKİDESİ DARWIN BUTTERFLY /  DARWIN KELEBEĞİ
ANGRAECUM SESQUIPEDALE / DARWIN ORKİDESİ DARWIN BUTTERFLY /  DARWIN KELEBEĞİ
Felsefe Sorunları Görünür Kılmaktır
Felsefe Sorunları Görünür Kılmaktır
SAMİ SELÇUK
SAMİ SELÇUK
ÖRTMENİM
ÖRTMENİM
UYUTMA YASASI
UYUTMA YASASI
HAFIZA-İ BEŞER
HAFIZA-İ BEŞER
KAIROS - SENKRON
KAIROS - SENKRON
TESPİH, TESPİH AĞACI, ÇİÇEĞİ, TESPİH BÖCEĞİ VB…
TESPİH, TESPİH AĞACI, ÇİÇEĞİ, TESPİH BÖCEĞİ VB…
KOBANİ VEYA KOBANE SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE KÜÇÜK DEĞİNMELER
KOBANİ VEYA KOBANE SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE KÜÇÜK DEĞİNMELER
MEB ve Maarif Modeli
MEB ve Maarif Modeli
SEVAN NİŞANYAN
SEVAN NİŞANYAN
Demokrasi Sadece Bir An mıydı?
Demokrasi Sadece Bir An mıydı?
PROKRUSTES’ in YATAĞI
PROKRUSTES’ in YATAĞI
KARNAVAL
KARNAVAL
DİSİPLİN
DİSİPLİN
NÜFUS KÜTÜĞÜ, NÜFUS KÂĞIDI, KAFA KÂĞIDI KAVRAMLARI
NÜFUS KÜTÜĞÜ, NÜFUS KÂĞIDI, KAFA KÂĞIDI KAVRAMLARI
CADI-ENGİZİSYON / CADILAR GÜNÜ/AZİZLER GÜNÜ/ CADALOZ
CADI-ENGİZİSYON / CADILAR GÜNÜ/AZİZLER GÜNÜ/ CADALOZ
İMPARATORLUK  – İMPARATOR – EMPERYAL- EMPERYALİZM
İMPARATORLUK  – İMPARATOR – EMPERYAL- EMPERYALİZM
YAŞADIKLARIMIZ VE BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİKLERİMİZ
YAŞADIKLARIMIZ VE BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİKLERİMİZ
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI VE ANLAMI
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI VE ANLAMI
Puslu Havalar, Sakin İnsanlar Ülkesi Vietnam, Hüzünlü Kamboçya (17-25 Mart 2024)
Puslu Havalar, Sakin İnsanlar Ülkesi Vietnam, Hüzünlü Kamboçya (17-25 Mart 2024)
İKTİDAR – MUHALEFET – HİZİP/KLİK- FRAKSİYON
İKTİDAR – MUHALEFET – HİZİP/KLİK- FRAKSİYON
İSTANBUL, YA ARON ANGEL’İN TASARLADIĞI GİBİ OLSAYDI…
İSTANBUL, YA ARON ANGEL’İN TASARLADIĞI GİBİ OLSAYDI…
Yazarak Gitmek
Yazarak Gitmek
ALFABE
ALFABE
DEVE
DEVE
MERKANTİLİZM
MERKANTİLİZM
PEŞKEŞ / PİŞKEŞ
PEŞKEŞ / PİŞKEŞ
Yakın Dil
Yakın Dil
Persepolis ile ilgili olarak gezide tuttuğum notlardan- Parsayı Toplamak
Persepolis ile ilgili olarak gezide tuttuğum notlardan- Parsayı Toplamak
KUTU KUTU PENSE 
KUTU KUTU PENSE 
DAYAK CENNETTEN ÇIKMADIR
DAYAK CENNETTEN ÇIKMADIR
BİR GÜNLÜK ZAMANIN BÖLÜMLERİ
BİR GÜNLÜK ZAMANIN BÖLÜMLERİ
ŞERİAT
ŞERİAT
Türkçe Sorunları: BİRBİRİNE  KARIŞAN, KARIŞTIRILAN  İKİ KAVRAM:  EĞİTİM İLE ÖĞRETİM 
Türkçe Sorunları: BİRBİRİNE  KARIŞAN, KARIŞTIRILAN  İKİ KAVRAM:  EĞİTİM İLE ÖĞRETİM 
SAPYOSEKSÜELLİK KAVRAMI ÜZERİNE (SAPIOSEXUALITÉ / SAPIOSEXUALITY)
SAPYOSEKSÜELLİK KAVRAMI ÜZERİNE (SAPIOSEXUALITÉ / SAPIOSEXUALITY)
NOSTALJİ
NOSTALJİ
AKIL DARALTICI ÖN YARGILARIMIZ / ZİHİN KÖRLÜĞÜ
AKIL DARALTICI ÖN YARGILARIMIZ / ZİHİN KÖRLÜĞÜ
TEVHİD VE HİLAFET KAVRAMLARI ÜZERİNE
TEVHİD VE HİLAFET KAVRAMLARI ÜZERİNE
MÜSTEHCEN VE ÇIPLAKLIK KAVRAMLARI ÜZERİNE
MÜSTEHCEN VE ÇIPLAKLIK KAVRAMLARI ÜZERİNE
SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİL DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞU
SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİL DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞU
ZEHİRİ ZEHİR YAPAN DOZUDUR (DOSIS FACIT VENONIUM)
ZEHİRİ ZEHİR YAPAN DOZUDUR (DOSIS FACIT VENONIUM)
UMUT VE SEVGİ HER ZORLUĞU YENER ya da PANDORA'NIN KUTUSU
UMUT VE SEVGİ HER ZORLUĞU YENER ya da PANDORA'NIN KUTUSU
SADAKA VE SADAKAT
SADAKA VE SADAKAT
HAMİLELİK ŞÜPHESİ
HAMİLELİK ŞÜPHESİ
FİKRE SAYGI KONUSUNA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
FİKRE SAYGI KONUSUNA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
İZLEMEK / İZCİ - İZCİLİK 
İZLEMEK / İZCİ - İZCİLİK 
BULUTTAN NEM KAPMAK
BULUTTAN NEM KAPMAK
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
PISA NEDİR?
PISA NEDİR?
ŞOFÖR ve ŞOFBEN KAVRAMLARI
ŞOFÖR ve ŞOFBEN KAVRAMLARI
ÖLÜM - ÖLÜ ve SONRASI
ÖLÜM - ÖLÜ ve SONRASI
MNEMOSYNE (Bellek, Anımsama ve Akılda Tutma Tanrıçası)
MNEMOSYNE (Bellek, Anımsama ve Akılda Tutma Tanrıçası)
THESEUS’ UN GEMİSİ PARADOKSU
THESEUS’ UN GEMİSİ PARADOKSU
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
IKAROS
IKAROS
LABYRINTHOS / LABİRENT
LABYRINTHOS / LABİRENT
PYGMALION
PYGMALION
NARKİSSOS ve METAMORPHOSE
NARKİSSOS ve METAMORPHOSE
YARGININ MİLLİSİ OLMAZ
YARGININ MİLLİSİ OLMAZ
ANACHRONISME / ANAKRONİZM 
ANACHRONISME / ANAKRONİZM 
ÜMMET – MİLLET
ÜMMET – MİLLET
O SINIR TAŞLARINIZ, O DUVARLARINIZ…
O SINIR TAŞLARINIZ, O DUVARLARINIZ…
KUTLAMA/ ANMA – SON AKŞAM YEMEĞİ
KUTLAMA/ ANMA – SON AKŞAM YEMEĞİ
MISOPHONIA-misofoni & AMUSIA - amuzi
MISOPHONIA-misofoni & AMUSIA - amuzi
YAS VE YAS TUTMA
YAS VE YAS TUTMA
TERÖR / TERÖRİZM ve HEROSTRATOS
TERÖR / TERÖRİZM ve HEROSTRATOS
MARKA – MODA KAVRAMLARINA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
MARKA – MODA KAVRAMLARINA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
EMOJİ VE MOLATİK KAVRAMLARI ÜZERİNE
EMOJİ VE MOLATİK KAVRAMLARI ÜZERİNE
ÖZELEŞTİRİ (ÖZ ELEŞTİRİ) 
ÖZELEŞTİRİ (ÖZ ELEŞTİRİ) 
BOTOX – BOTULUS/ SOSİS GÜZELLİĞİ
BOTOX – BOTULUS/ SOSİS GÜZELLİĞİ
DÜŞÜNCEYE SAYGI VE DÜŞÜNCEYE TAHAMMÜL
DÜŞÜNCEYE SAYGI VE DÜŞÜNCEYE TAHAMMÜL
BEN BU ZAFERİ POPOMLA DEĞİL KAFAMLA KAZANDIM
BEN BU ZAFERİ POPOMLA DEĞİL KAFAMLA KAZANDIM
DİPLOMASİ  -  DİPLOMA
DİPLOMASİ  -  DİPLOMA
PİRİNÇ
PİRİNÇ
PEYGAMBER
PEYGAMBER
UMUT - UTKU
UMUT - UTKU
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
DİNGO’ NUN AHIRI
DİNGO’ NUN AHIRI
DARISI BAŞINA
DARISI BAŞINA
ÇAĞRIŞAN KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI (2)
ÇAĞRIŞAN KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI (2)
KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞIMI
KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞIMI
ÖDEV, GÖREV, İŞLEV
ÖDEV, GÖREV, İŞLEV
ATLIKARINCA - DÖNME DOLAP
ATLIKARINCA - DÖNME DOLAP
FİLENİN SULTANLARI DEĞİL ALTIN KIZLARI
FİLENİN SULTANLARI DEĞİL ALTIN KIZLARI
GREEDFLATION-Türkçesi aranıyor
GREEDFLATION-Türkçesi aranıyor
DANSÇI MAYMUNLAR
DANSÇI MAYMUNLAR
ANCADA BERABER KANCADA BERABER
ANCADA BERABER KANCADA BERABER
GELİN – GÜVEY- GERDEK
GELİN – GÜVEY- GERDEK
ÖLÜLER,   ÖLÜM SÖZLERİ
ÖLÜLER,   ÖLÜM SÖZLERİ
GÜNAH KEÇİSİ
GÜNAH KEÇİSİ
KURNAZLIK - FIRSATÇILIK
KURNAZLIK - FIRSATÇILIK
BAM – BAM TELİ – BAM TELİNE BASMAK, DOKUNMAK
BAM – BAM TELİ – BAM TELİNE BASMAK, DOKUNMAK
TROLL - TROL
TROLL - TROL
VEDA / HÜZÜN - ÖZLEM - VUSLAT/ SEVİNÇ
VEDA / HÜZÜN - ÖZLEM - VUSLAT/ SEVİNÇ
SANAT ÜRÜNÜ MÜ / SANAT ESERİ Mİ ? SANAT ÜRETİCİLİĞİ Mİ / SANAT YARATICILIĞI MI ?
SANAT ÜRÜNÜ MÜ / SANAT ESERİ Mİ ? SANAT ÜRETİCİLİĞİ Mİ / SANAT YARATICILIĞI MI ?
NEFRET DİLİ
NEFRET DİLİ
İLETİŞİM ve PROPAGANDA DİLİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
İLETİŞİM ve PROPAGANDA DİLİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
SÖZ VERMEK VE SÖZÜNDE DURMAMANIN KIRK ŞEKLİ
SÖZ VERMEK VE SÖZÜNDE DURMAMANIN KIRK ŞEKLİ
SECCADE
SECCADE
RAMADAN/ RAMAZAN – KANDİL VE MAHYALAR/ ŞEHR-İ RAMAZAN
RAMADAN/ RAMAZAN – KANDİL VE MAHYALAR/ ŞEHR-İ RAMAZAN
RETORİK, HİTABET, KIRAAT VE TİLAVET
RETORİK, HİTABET, KIRAAT VE TİLAVET
ENERJİ /ÉNERGIE  –  SİNERJİ/ SYNERGIE
ENERJİ /ÉNERGIE  –  SİNERJİ/ SYNERGIE
DEPREMDE BÜYÜKLÜK VE ŞİDDET FARKI
DEPREMDE BÜYÜKLÜK VE ŞİDDET FARKI
KARIŞIK – KARMAŞIK
KARIŞIK – KARMAŞIK
HELALLEŞMEK, HESAPLAŞMAK
HELALLEŞMEK, HESAPLAŞMAK
ANASININ GÖZÜ
ANASININ GÖZÜ
TEŞEKKÜR ETMEK –  ÖZÜR DİLEMEK
TEŞEKKÜR ETMEK –  ÖZÜR DİLEMEK
İLETİŞİM, MİZAH ve HOŞGÖRÜ
İLETİŞİM, MİZAH ve HOŞGÖRÜ
NESEP NEDİR, NESEPSİZ NE DEMEKTİR?
NESEP NEDİR, NESEPSİZ NE DEMEKTİR?
AŞAĞILAMA, SÖVGÜ VE HAKARET
AŞAĞILAMA, SÖVGÜ VE HAKARET
NARTHEX
NARTHEX
MÜJDE
MÜJDE
İBRET
İBRET
DİLDE YABANCI HAYRANLIĞIMIZ
DİLDE YABANCI HAYRANLIĞIMIZ
APERİTİF
APERİTİF
AHMAK
AHMAK
BÜTÇE
BÜTÇE
AHLÂK
AHLÂK
Başparmaklarımız
Başparmaklarımız
MENDİL
MENDİL
BODRUM'DA YABAN HAYATINI YOK EDEN İMAR PLANLARI
BODRUM'DA YABAN HAYATINI YOK EDEN İMAR PLANLARI
RÛM,  RÛMÎ, RÛMELİ
RÛM,  RÛMÎ, RÛMELİ
ORGANİZE ÖRGÜT VEYA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
ORGANİZE ÖRGÜT VEYA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
Türkçedeki Yunanca kökenli kelimeler
Türkçedeki Yunanca kökenli kelimeler
TANRI ve ADALET/ İLAHİ ADALET / TANRI SEVGİSİ / TANRININ İNSAN SEVGİSİ
TANRI ve ADALET/ İLAHİ ADALET / TANRI SEVGİSİ / TANRININ İNSAN SEVGİSİ
TUTUM
TUTUM
SÜRTÜK
SÜRTÜK
DİL ÖĞRETİMİNDE ETİMOLOJİ BİLGİSİNİN YARARLARI
DİL ÖĞRETİMİNDE ETİMOLOJİ BİLGİSİNİN YARARLARI
DEKOLTE – TESETTÜR – MÜSTEHCEN – PORNOGRAFİ - EROTİZM
DEKOLTE – TESETTÜR – MÜSTEHCEN – PORNOGRAFİ - EROTİZM
ETİYOLOJİ
ETİYOLOJİ
ETİMOLOJİNİN ETİMOLOJİSİ
ETİMOLOJİNİN ETİMOLOJİSİ
REÇETELERDEKİ KISALTMALAR
REÇETELERDEKİ KISALTMALAR
ATLAS ve KARYATID KAVRAMLARI
ATLAS ve KARYATID KAVRAMLARI
BAY -  BAYAN
BAY -  BAYAN
LALE – TÜLBENT – TULIPE - TÜRBAN
LALE – TÜLBENT – TULIPE - TÜRBAN
POSTULAT-CREDO–İMAN
POSTULAT-CREDO–İMAN
AKRABA - HISIM KAVRAMLARI ÜZERİNE
AKRABA - HISIM KAVRAMLARI ÜZERİNE
RAMAZAN, BAYRAM VE RAMAZAN/ŞEKER BAYRAMI KAVRAMLARI ÜZERİNE
RAMAZAN, BAYRAM VE RAMAZAN/ŞEKER BAYRAMI KAVRAMLARI ÜZERİNE
RÜZGÂR
RÜZGÂR
KALPAZANLIK
KALPAZANLIK
POLİTİKA
POLİTİKA
CIMON-PERO' NASIL CHARITY ROMANA OLDU?
CIMON-PERO' NASIL CHARITY ROMANA OLDU?
İDEOLOJİ– DEMAGOJİ – PROPAGANDA -DEMOKRASİ
İDEOLOJİ– DEMAGOJİ – PROPAGANDA -DEMOKRASİ
YABANCI DİLLERDEN ALINAN KAVRAM VE TERİMLER SORUNU
YABANCI DİLLERDEN ALINAN KAVRAM VE TERİMLER SORUNU
BANLİYÖ
BANLİYÖ
SATRANÇ
SATRANÇ
GAZİLER HELVASI – ŞÜKÜR HELVASI
GAZİLER HELVASI – ŞÜKÜR HELVASI
ABDEST KAVRAMININ KÖKEN VE ANLAMI
ABDEST KAVRAMININ KÖKEN VE ANLAMI
AYLARIN ADLARI, KÖKEN VE ANLAMLARI
AYLARIN ADLARI, KÖKEN VE ANLAMLARI
Ahmet Vefik Paşa
Ahmet Vefik Paşa
TARTIŞMAK, ELEŞTİRMEK VE AD HOMINEM KAVRAMLARI
TARTIŞMAK, ELEŞTİRMEK VE AD HOMINEM KAVRAMLARI
POLİS, POLİ, POL,  BOLU
POLİS, POLİ, POL,  BOLU
GÜN ADLARI, KÖKENLERİ VE ANLAMLARI
GÜN ADLARI, KÖKENLERİ VE ANLAMLARI
KITA ADLARI
KITA ADLARI
POLO - MİNYATÜR
POLO - MİNYATÜR
AMATÖR-PROFESYONEL
AMATÖR-PROFESYONEL
İSKAMBİL KÂĞITLARINDAKİ ŞEKİLLER
İSKAMBİL KÂĞITLARINDAKİ ŞEKİLLER
BURUK  ACI
BURUK  ACI
HİSSEDİLEN SICAKLIK / AĞIRLIK, KATLANILABİLEN İNSAN, DAYANILABİLİR ENFLASY0N
HİSSEDİLEN SICAKLIK / AĞIRLIK, KATLANILABİLEN İNSAN, DAYANILABİLİR ENFLASY0N
KARGA TULUMBA
KARGA TULUMBA
AFORİZMA – AFOROZ – PERSONA NON GRATA - HAYMATLOS
AFORİZMA – AFOROZ – PERSONA NON GRATA - HAYMATLOS
ANLAM SANATLARI
ANLAM SANATLARI
ACABA
ACABA
ÖKSÜZ VE YETİM KAVRAMLARI ÜZERİNE
ÖKSÜZ VE YETİM KAVRAMLARI ÜZERİNE
KELİMELERİN BİZE ETTİĞİ
KELİMELERİN BİZE ETTİĞİ
ÜNİVERSİTE  NE DEMEK?
ÜNİVERSİTE  NE DEMEK?
ADLARIMIZIN KÖKEN VE ANLAMLARINI YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
ADLARIMIZIN KÖKEN VE ANLAMLARINI YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
FENOMEN – İDOL - İKON – ROL MODEL
FENOMEN – İDOL - İKON – ROL MODEL
ETİMOLOJİ  NE İŞE YARAR?
ETİMOLOJİ  NE İŞE YARAR?
14 MART TIP BAYRAMI İLE İLGİLİ KAVRAMLARIMIZ
14 MART TIP BAYRAMI İLE İLGİLİ KAVRAMLARIMIZ
DOSTA VİSKİ
DOSTA VİSKİ
TAKDİREN – TEŞDİDEN - TAHFİFEN
TAKDİREN – TEŞDİDEN - TAHFİFEN
SORUNLU KAVRAMLARIMIZ
SORUNLU KAVRAMLARIMIZ
ÇARPICI  ETİMOLOJİLER
ÇARPICI  ETİMOLOJİLER
UYKULARIMIZIN TANRISI HYPNOS, ÜÇ BİN ÇOCUĞUNDAN BİRİ MORPHEUS
UYKULARIMIZIN TANRISI HYPNOS, ÜÇ BİN ÇOCUĞUNDAN BİRİ MORPHEUS
P H A E T H O N
P H A E T H O N
NAPOLYON KİRAZI – CHAMPS ÉLYSÉES ’nin  AT KESTANELERİ
NAPOLYON KİRAZI – CHAMPS ÉLYSÉES ’nin  AT KESTANELERİ
BASAMAKLAR,  MERDİVENLER
BASAMAKLAR,  MERDİVENLER
NATO KAFA NATO MERMER
NATO KAFA NATO MERMER
DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI
DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI
TÜKENMEZ KALEM - ALKOLSÜZ BALIK ÇEŞİTLERİ
TÜKENMEZ KALEM - ALKOLSÜZ BALIK ÇEŞİTLERİ
MİT, MİTOLOJİ, EFSANE, MASAL, DESTAN, HİKÂYE, TARİH, TRAJEDİ, KOMEDİ VE OPERA
MİT, MİTOLOJİ, EFSANE, MASAL, DESTAN, HİKÂYE, TARİH, TRAJEDİ, KOMEDİ VE OPERA
İBADET YERLERİ
İBADET YERLERİ
Yenilik Kavramı ve Yenilik Politikaları
Yenilik Kavramı ve Yenilik Politikaları
FİKİR VE ZİKİR
FİKİR VE ZİKİR
ADAM GİBİ ADAM
ADAM GİBİ ADAM
Diderot Etkisi
Diderot Etkisi
MİLKA
MİLKA
ACABA BUNLARI BİZE HANGİ DIŞ GÜÇLER YAPIYOR; YOKSA?
ACABA BUNLARI BİZE HANGİ DIŞ GÜÇLER YAPIYOR; YOKSA?
İŞTE  İNSAN  -  ECCE HOMO
İŞTE  İNSAN  -  ECCE HOMO
KOT PANTOLON
KOT PANTOLON
RAKAM  BİLDİREN  ÖNEKLER
RAKAM  BİLDİREN  ÖNEKLER
Taciz, Tecavüz, İstismar terimleri hakkında
Taciz, Tecavüz, İstismar terimleri hakkında
Dilimiz ya da Alkolün Beyazı 
Dilimiz ya da Alkolün Beyazı 
AKINTILAR,  AKIMLAR
AKINTILAR,  AKIMLAR
KUTSAL
KUTSAL
T A B U   ve   T A B U L A R I   Y I K M A K
T A B U   ve   T A B U L A R I   Y I K M A K
PROLETER  VE  PROLETARYA   KAVRAMLARI
PROLETER  VE  PROLETARYA   KAVRAMLARI
ESOTERIC,  BÂTINÎ,  İÇREK
ESOTERIC, BÂTINÎ, İÇREK
BOYKOT
BOYKOT
SABO - SABOTAJ
SABO - SABOTAJ
Alavere - Dalavere (il dare e l'avere)
Alavere - Dalavere (il dare e l'avere)
OPERALAR
OPERALAR
SINCERE - Sine Cera
SINCERE - Sine Cera
İTİBARDAN TASARRUF veya TEMSİLDE TASARRUF
İTİBARDAN TASARRUF veya TEMSİLDE TASARRUF
BELLONA ve SHELL
BELLONA ve SHELL
HALKIMIZIN KAVRAM İCADI
HALKIMIZIN KAVRAM İCADI
YANLIŞ KULLANILAN KAVRAMLARDAN DÖRDÜ
YANLIŞ KULLANILAN KAVRAMLARDAN DÖRDÜ
KİMİ KISALTMALAR VE ANLAMLARI
KİMİ KISALTMALAR VE ANLAMLARI
BAŞSAĞLIĞI-TAZİYE KAVRAMLARI ÜZERİNE
BAŞSAĞLIĞI-TAZİYE KAVRAMLARI ÜZERİNE
AYAK
AYAK
DİASPORA
DİASPORA
HUKUK TERMİNOLOJİMİZDEKİ BİR KAVRAM-BİR TERİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
HUKUK TERMİNOLOJİMİZDEKİ BİR KAVRAM-BİR TERİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Z Ü H R E V İ  (Sorunlu Kavram)
Z Ü H R E V İ  (Sorunlu Kavram)
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
(ATIN ŞAHLANIŞI) deyimi
(ATIN ŞAHLANIŞI) deyimi
TESTOSTERON  EGEMENLİĞİ (Domination de la Testostérone)
TESTOSTERON  EGEMENLİĞİ (Domination de la Testostérone)
URBA
URBA
İki Dirhem Bir Çekirdek ve Keçiboynuzu
İki Dirhem Bir Çekirdek ve Keçiboynuzu
Zat İşlerinden İnsan Kaynaklarına
Zat İşlerinden İnsan Kaynaklarına
YERSİZ YURTSUZ BİR MİLLET: ÇİNGENELER
YERSİZ YURTSUZ BİR MİLLET: ÇİNGENELER
ROMAN
ROMAN
"TARİH"İN ÇİFTE ANLAMI
"TARİH"İN ÇİFTE ANLAMI
YUNANCA "DOXA"DAN LATİNCE "DOCTOR"A
YUNANCA "DOXA"DAN LATİNCE "DOCTOR"A
KORO, BALE, HORON
KORO, BALE, HORON
FRENGİ
FRENGİ
FRANKLAR, FRENKLER
FRANKLAR, FRENKLER
LOJİ'LER
LOJİ'LER
TUZ
TUZ
ENTELEKTÜEL
ENTELEKTÜEL
Günlük Hayattan 30 Kelimenin kökenleri
Günlük Hayattan 30 Kelimenin kökenleri
ENERJİ
ENERJİ
PORT, YANİ LİMAN
PORT, YANİ LİMAN
Turunçgiller
Turunçgiller
Nomos'tan Namusa
Nomos'tan Namusa
Ev
Ev
Fil
Fil
Kültür Nedir?
Kültür Nedir?
CIVILISATION, MEDENİYET, UYGARLIK
CIVILISATION, MEDENİYET, UYGARLIK
Bozbulanık İki Kelime: Ansiklopedi, Sempozyum
Bozbulanık İki Kelime: Ansiklopedi, Sempozyum
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan II
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan II
Dilde Bildirişimin Kopması Üstüne Bazı Notlar
Dilde Bildirişimin Kopması Üstüne Bazı Notlar
Aristokrat
Aristokrat
Despot, Tiran, Diktatör
Despot, Tiran, Diktatör
Felsefeden Safsataya, Sufiden Sofuya
Felsefeden Safsataya, Sufiden Sofuya
Efendi
Efendi
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan
Akdeniz Dilinden Dört Kelime: Tersane, Damacana, Fırtına, Forsa
Akdeniz Dilinden Dört Kelime: Tersane, Damacana, Fırtına, Forsa
"Kosmos"tan Gelenler
"Kosmos"tan Gelenler
Barbarlar
Barbarlar
"Kapital"in Eserleri
"Kapital"in Eserleri
İlk Konservatuvarlar
İlk Konservatuvarlar
Tekhne, Ars, Sanat
Tekhne, Ars, Sanat
"Modern"in Geçmişi, Bugünü
"Modern"in Geçmişi, Bugünü
İki Nobel Ödüllü Marie Curie'nin Dramı
İki Nobel Ödüllü Marie Curie'nin Dramı
Terim Ne Demek?
Terim Ne Demek?
Ütopya
Ütopya
Melankoli
Melankoli
Şurup, Şarap, Şerbet, Meşrubat
Şurup, Şarap, Şerbet, Meşrubat
Matematik Terimlerinin Kökenleri
Matematik Terimlerinin Kökenleri
Tercüman, Dragoman, Dil Oğlanı, Dilmaç
Tercüman, Dragoman, Dil Oğlanı, Dilmaç
Telaffuz Hatası mı, Türkçeyi Bilmemek mi?
Telaffuz Hatası mı, Türkçeyi Bilmemek mi?
"Post" Önekinin Önlenemez Tırmanışı
"Post" Önekinin Önlenemez Tırmanışı
"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
PATLICANIN YAZDIĞI TARİH
PATLICANIN YAZDIĞI TARİH
YALAMA OLAN  "SÖYLEM"  TERİMİ
YALAMA OLAN "SÖYLEM" TERİMİ
Türkçe dilindeki yabancı kökenli sözcükler
Türkçe dilindeki yabancı kökenli sözcükler
El, Yüz ve Zihin Temizliği!
El, Yüz ve Zihin Temizliği!
Zihinsel Virüs No 4- "SANA NE!"
Zihinsel Virüs No 4- "SANA NE!"
Zihinsel Virüs No 3- SİYASET, VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIR
Zihinsel Virüs No 3- SİYASET, VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIR
ZİHİNSEL VİRÜS NO 2:  EVET AMA YİNE DE!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 2: EVET AMA YİNE DE!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 1:  BAŞKASI YAPMASIN, BEN DE YAPMAM!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 1: BAŞKASI YAPMASIN, BEN DE YAPMAM!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 0: SÖZ KONUSU OLAMAZ!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 0: SÖZ KONUSU OLAMAZ!
KAVRAM EVLENDİRME ya da KAVRAMLAR AKADEMİSİ
KAVRAM EVLENDİRME ya da KAVRAMLAR AKADEMİSİ
AKLA YERLEŞEN HER KAVRAM SONRAKİLER İÇİN BİRER SÜZGEÇ OLUR!
AKLA YERLEŞEN HER KAVRAM SONRAKİLER İÇİN BİRER SÜZGEÇ OLUR!
"KAVRAM TABANI" ÜZERİNDE UZLAŞI GİRİŞİMİNİ KİM ÜSTLENEBİLİR?
"KAVRAM TABANI" ÜZERİNDE UZLAŞI GİRİŞİMİNİ KİM ÜSTLENEBİLİR?
"Kavram Tabanında Uzlaşma" ulusal bütünlüğün ta kendisidir!
"Kavram Tabanında Uzlaşma" ulusal bütünlüğün ta kendisidir!