"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
Bu kelime birçok Avrupa dilinde kullanılıyor. Elbette her dilin kendine özgü yazımıyla: magazine (İngilizce), magasin (Fransızca), magazzino (İtalyanca), magasen (İspanyolca), Magazin (Almanca)
Bu kelimeyi Türkçede de bol bol kullanıyoruz tabii. Ama aynı kökten türeyen, şu kelimeler de var Türkçede: magazin, mağaza, mahzen, hazine, hazne.
Magazine kelimesi İngilizceye on yedinci yüzyılda Fransızcadan geçmiş. Ama bugün herkesçe bilinen anlamıyla değil. Dilimize ise herkesin bildiği anlamıyla, yirminci yüzyıl başlarında girmiş, Türk Dil Kurumu sözlüğüne bakılırsa, yine Fransızcadan. Aynı kelimenin yukarda sıralanan öteki türevlerini yüzyıllardır kullanıyoruz, ama aralarındaki bağı kuramadan...
Kelimenin aslı Arapça makhzan, onun çoğulu makhazin. Aynı kelimenin tekili, çoğulu, fiili birçok anlam doğuruyor. Makhzan isminin fiili khazana, depolamak anlamına geliyor Arapçada. Bu Arapça kelimenin Farsçada "hazine" anlamına gelen kanz kelimesinden geldiği, aslının da Aramca ganj olduğu söyleniyor.
Arapçada makhzan depo, ambar, tahıl ambarı demek. Ambarlar bazen zemin seviyesinin altında inşa edilir. Türkçedeki mahzen böylece ortaya çıkar. Makhzan denen yerlerde zamanla başka mallar da toplanır, depolanır; ama bu mallar daha sonra satışa da çıkarılınca o yere mağaza denir artık. Magasin Fransızcada aynı zamanda mağaza demek!
On beşinci yüzyılda Fransızcada, onaltıncı yüzyılın son çeyreğinde de İngilizcede bu kelime, yani magazine / magasin hâlâ Arapçadaki anlamıyla, yani depo, ambar anlamıyla kullanılıyordu. Fakat bu anlamı bugün bu iki dilde artık kaybolmuş durumda. Magazine kısa bir zaman sonra ordunun konakladığı, ordugâh denen yerlere yahut savaş gemilerinde barut gibi patlayıcı maddelerin depolandığı bölümlere denmeye başladı.
Onyedinci yüzyılda Avrupa'da gazete, dergi gibi süreli yayınlar çıkmaya başlayınca magazin kelimesi mecazi bir kaydırmayla bu türden yayınlar için kullanılmaya başladı. Dikkat edilirse, kelimenin çekirdek anlamı depo, depolamak, bir yerde toplamak, saklamak; bir şeyin bir yerde toplanması, depolanması anlamı o çekirdekten çıkan bütün kelimelere yol gösteriyor. Burada da dergiler, gazeteler "haberlerin toplandığı yer" olduğu için bunlara magazine deniyordu. Kelime bu yeni anlamıyla İngilizcede ilk kez 1731'de, The Gentleman's Magazine dergisinin adında kullanıldı. Bu dergi daha çok, kitaplarda yayımlanmış hikâyelerin yanı sıra eğlendirici hikâyeler de yayımlıyordu. Bu yayınlar bir süre sonra eğlendirici haberlerle, resimlerle bezenmeye başlayınca magazine kelimesinin bizim bildiğimiz anlamı ortaya çıktı. Türkçeye işte bu anlamıyla girdi. Sevan Nişanyan kelimenin ilk kez 1936'da, Istanbul Magazin adlı derginin adında kullanıldığını görüp yazmış. Tıpkı İngilizcede olduğu gibi, bir derginin adında!
Buradan başa dönersek, makhzan kelimesinin fiili olan khazana Türkçedeki hazineyi doğuruyor. Para, altın yahut her türden değerli şeylerin saklandığı yere hazine diyoruz. Bu kelimeyi Farsçanın "tutan, koruyan" anlamına gelen /-dar/ soneki ile birleştirip "hazînedar" kelimesini elde etmişiz; Osmanlı sarayında maliyeden, hazineden sorumlu devlet görevlisi bu unvanla anılmış. Öte yandan, "hazine"nin birazcık kılık değiştirmiş bir biçimi de var Türkçede: hazne. Hazne de bazı şeylerin toplandığı yer değil midir? Su haznesi, evrak haznesi, mürekkep haznesi, şömine haznesi gibi. Ateşli silahlarda da fişeklerin yerleştirildiği birer "fişek haznesi" vardır. Aynı kelime İngilizcede de var: "magazine of a gun", yani tüfeğin fişek haznesi!
Bülent Aksoy
10 Ocak 2021