AMATÖR-PROFESYONEL
Amatör: Dilimize Fransızcadan geçmiş olan bu sözcüğün kökeni Latince amare eylemine dayanıyor ve sevmek anlamana geliyor. Bu eylemden seven anlamında türetilmiş sözcük de (amare + or) amator’dur. Fransızlar bu sözcüğü dillerine amateur olarak almışlar. Bilinebileceği gibi Hint-Avrupa dil ailesinde “am” kökü, eki sevmek eylemi ile ilintilidir.
Daha geriye gidersek Eski Yunancada aşk sözcüğünü karşılayacak sekiz ayrı sözcüğün bulunduğunu görüyoruz.
Aşağıda sıraladıklarım arasında bana göre amatör sözcüğü ile en çok yakınlığı olan sözcük philia sözcüğüdür.
Homeros ve Hesiodos’un, Platon, Aristo ve birçok antik çağ düşünür ve şairinin eserlerinde konu edilen bu sevgi türlerine çok kısa olarak bakalım:
1-Eros: Erotik sevgi,
2-Philia: Etkileyici sevgi, dostluk,
3-Storge: Aile sevgisi,
4-Ludus: Oyun sevgisi
5- Mania: Takıntılı sevgi
6-Pragma: Kalıcı sevgi
7-Philautia: Benlik sevgisi
8-Agape: Özverili sevgi
Philia türündeki sevginin, aşkın en belirgin özelliği dostluktur. Eski Anadolu /Helen kültüründe philia cinsel aşktan daha üstün, daha değerlidir. Bu sevgi türünde taraflar arasında bir eşitlik vardır. Philia, iyi ve kötü günde zorluklara karşı birlikte olabilmeyi gerektirir. Bunun diğer adı dostluktur. Evlilik birliği kurulurken bir bilge kişinin “iyi günde kötü günde…” diye başlayan konuşmasında bu dostluğa vurgu yapıldığı çok açıktır. Platon cinsel çekiciliğin olmaması durumunda duyulan sevgiyi tanımlamış daha sonra buna platonik aşk denmiştir. İçinde fedakârlık değil bir özveri vardır. Aristo da aynı konular üzerinde durmuştur.
Bunları söylerken cinsel, erotik aşk ikinci plana atılmış olmuyor. Ancak cinsel, erotik istek ve çekiciliğin belirgin gücü vurgulanmak istenmektedir. Erotik aşk içinde dostluk yoktur. Dostluk erotik aşk yanında ayrıca vardır, olması istenir.
Eğer bir işin yapılması, daha açık bir anlatımla toplumsal işbölümünde bir kişi üzerine düşen görevin tamamlanması o kişinin para kazanması, kazanacağı para ile geçimini sağlaması koşuluna bağlı ise bu durumu profesyonellik, eğer doğrudan işin yapılması duyulan zevke, alınan hazza dayanıyorsa bunun da adını amatör olarak koymak yerinde olacaktır. Başka bir şekilde erotik aşkı profesyonel, philia sevgisini ise platonik=amatör aşk olarak tanımlayabiliriz. Bu son irdeleme günahı ile sevabı ile bana ait olup elbette tartışmaya açıktır.
Philia sözcüğü zaman içinde başkaca kavramlara da kaynak oluşturmuştur. Örneğin philharmonie (müzikseverler derneği veya uyumlu, sevgiyle bir armoni kazanmış orkestra, filarmoni orkestrası ) ya da örneğin philanthropie ( insan sevgisi, hayırseverlik) gibi.
Amateur/ Amatör sözcüğü için Larousse de Poche’da verilen tanımlama: Qui a gôut, du penchant pour. Qui cultive la poesie, les arts, un sport, etc., sans faire profession.
Özgür bir çeviri ile dilimize aktarırsak, bir işi zevkine düşkünlüğü için yapan. Mesleğinin bir gereği olmadan şiir, sanat, spor ve benzer şeyler üreten kişi. Bir başka Fransızca Türkçe sözlükte de özenci, hevesli, meraklı tanımlamaları yapılmış. Sevan Nişanyan da Sözlerin Soyağacı adlı eserinde bir işi zevki için yapan kişi tanımlamasını yapıyor. Ali Püsküllüoğlu Sözlüğünde ve TDK sözlüğünde de benzer anlatımlar var. TDK sözlüğünde bunlara kâr gözetmeme unsuru eklenmiş.
Amatör olarak bir işi yapan kişi bir işverenin emrinde değildir, bir kişi veya kuruluşa bağlı değildir, kendisinin patronudur. Bir meslek yapmadığı için bir meslek örgütüne de bağlı değildir. Belli bir işyeri de yoktur.
Bir işi para elde etmek, elde ettiği bu para ile geçimini sağlamak amacıyla değil de yalnızca oyalanmak, zevk için yapan kimselere amatör sıfatını kullanabiliriz.
Amatör bir kimsenin uğraşları akademiden ayrı ama akademik bir disiplin içinde olabileceği gibi aynı zamanda popüler konularda da olabilir. Bu kişiler kurulu düzenin eğitim sisteminden bağımsız olarak kendi kendini yetiştiren kişilerdir. Bu kişilerin uğraşları hobi olarak tanımlanabilir ancak zaman içinde bu uğraşlar hobi olmaktan çıkıp akademik bir düzeye de ulaşabilir. Elbette burada hobi nedir diye bir sorunun sorulması kaçınılmaz oluyor. Dilimizde 40-50 yıl öncesinde hobi diye bir sözcük yoktu. Dilimize İngilizceden girmiştir. İngiliz dilinde kişinin boş zamanlarında zevk için düzenli olarak yaptığı işler hobby olarak adlandırılmaktadır. Kendi başına çekilip bir köşeye düzenli bir şeyler okumak ya da bağ bahçe işleriyle uğraşmak, otomobilinin bakımını yapmak, evin musluğunu onarmak gibi… Fransızca da hobi karşılığı olarak kullanılan sözcük “loisir”’dir. Boş zaman, çalışılmak zorunda kalınmadan geçirilen zaman anlamına gelmektedir.
Bu söz ile amatör sözcüğü arasında kurulacak en güçlü bağın insanın merak, öğrenmek, kendini geliştirmek ve içindeki insan ve doğa sevgisini yüceltmek için elinden geleni yapmak olarak açıklayabiliriz.
Profesyonel:
Amatör sözcüğünü böyle irdeleyince onun karşıtı olan profesyonel sözcüğünü de incelemek zorunlu olmuştur.
Kelime Kökeni: Fransızca professionel "meslekten, uzman" sözcüğünden dilimize alınmıştır. Sözcüğün kökeninde Latince profiteri, profess- "lehe konuşmak, bir şeyi uygunluğunu, doğruluğunu ve gerçekliğini onaylayarak konuşmak eyleminden + tion sonekiyle türetildiğini görmekteyiz.
Fransızca profession "mezhep, itikat, meslek" anlamlarına geliyor. Fransızca sözcüğün kökeninde “proferer” fiili bulunuyor. Bu sözcük de söylemek, (çoğu kez kötü şeyleri) ağıza almak anlamı için kullanılıyor. Bu sözcüğe koşut olarak yine bu dilde profes/esse sözcüğü var ki; manastıra girmek, giriş andını içmiş olmak anlamına geliyor. Belki zaman içinde sözcükte bir anlam kayması veya genişlemesi de olmuş ve professer şekliyle bir eylem türü daha ortaya çıkmıştır. Sözcüğün anlamı da, a) Bir konudaki kanısını açıkça söylemek, b) Bir işi, sanatı yapmak, c) Öğretmek ve okutmak şeklinde açıklanmaktadır.
Buna göre bu işlere kısaca profession, bu işleri yapan kişilere de yine kısaca professeur diyoruz.
Bu noktada profesör denince, üniversite ve üniversitenin özerkliği, bağımsızlığı ve yapılan işin ve öğretilen bilginin bir mesleğin öğretilmesinden ibaret olmadığı, asıl işin bilimsel bilginin edinme yollarının gösterilmesi ve yeni bilgilere ulaşılması akla gelmektedir. Ancak bu konu bu iki kavramın açıklanmasının ötesinde daha geniş ve daha başka bir konudur.
Professionel/elle (profesyonel) kavramına gelince: Relatif à une profession, professionnel enseignement: Personne qui fait une chose par métie
a) Mesleğe, sanata değgin, b) Bir işi (ticaret amaçlı) meslek olarak yapan anlamlarına gelmektedir.
Toplumumuzda amatör ve profesyonel kavramları bazen doğru bazen de yanlış kullanılmaktadır. Bazı çevrelerde işini iyi yapana profesyonel yapamayana da amatör denip geçilmektedir. Bu iki kavram arasındaki farkı insanlarımız işte acemilik veya ustalık olarak algılamaktadır. Oysa iki kavramı birbirinden en belirgin şekilde ayıran en önemli fark yapılan işin para kazanmak ve geçimini bu yolda elde edip etmemektir. Yapılan işte ehliyet, uzmanlık ve beceri konuları her iki türde de yani profesyonel ve amatör olarak nitelenen insanda da olumlu veya olumsuz olabilir.
Kanımca en önemli olan şey hangi konuda ve hangi işte olursa olsun insanlara önce doğru bir gözlem yeteneği, doğru bilgiler ve beceriler kazandırmak ve bu insanların sonradan ortaya çıkan yeni durumlar karşısında sistemin bütünü hakkında bilgi sahibi olarak pratik, sorun çözme yeteneklerini geliştirmektir.
Ali Can Polat
06.04.2022