Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ

MİT, MİTOLOJİ, EFSANE, MASAL, DESTAN, HİKÂYE, TARİH, TRAJEDİ, KOMEDİ VE OPERA

Günlük konuşmalarımızda ve yazı dilimizde sıklıkla kullandığımız birkaç kavramı gözden geçirmek ve aralarındaki farkları irdelemek istiyorum. Bunlar, mit, mitoloji, efsane, masal, destan, hikâye, tarih, trajedi, komedi ve opera.

Bunların her biri için ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır ve yazılmaya da devam edilmektedir. Amacım yine genel bilgi niteliğinde hatta ansiklopedi bilgisiyle bu kavram ve terimleri elimizin altında bulunması için derlemektir.

MİT
Toplumun birlikte yaşama ülküsünü, toplumsal psikolojisini,  gelenek ve göreneklerini, inançlarını anlatan veya içinde yaşadıkları doğaya ilişkin görüşleri açıklayan,  insanlara örnek olabilecek kahramanların, önceki kuşak insanlarının ya da doğaüstü, sıra dışı yaratıkların yaptığı işlerle ilgili anlatılardır.

Bu kavrama E. Yunanca ve günümüz Batı dillerinde mythos deniyor. Bu kavram, gerekçesi aranmayan, nedeni, niçin ve nasılı sorgulanmayan söz anlamınadır. Daha sonra insanın duyguları ile dünyayı kavraması, pathos dönemi gelmiş ve daha da sonra onun karşıtı olarak logos yani bilim çağı ortaya çıkmıştır. Logosun, bilimin aydınlığı mythos dönemini de, pathosu da geri plana itmiştir.

Bu kavramlara karşılık olarak Cumhuriyet öncesi dönemde Arapçadan alınan usture veya üstüre sözcüğü kullanılmıştır. Çoğulu esatirdir. Batıl inanç, uydurma söz anlamına gelmektedir.

Mit, mitos,  geleneksel, kuşaktan kuşağa sözle anlatılarak yayılan ve zaman içinde toplumun hayal gücüyle biçim değiştiren, tanrılara, tanrıçalara, bunların arasındaki serüvenlere, evrenin doğuşuna ilişkin hayallerle karışık, alegorik anlatımlardır.

Romanyalı Mircea Eliade mitlerin konusunun kutsal öyküler olduğunu belirtir.

Psikanalizmin babası Sigmund Freud ve daha sonra analitik psikolojide Carl Gustav Jung ve Alfred Adler mitos konusu ile yakından ilgilenmişlerdir. Bu bilim insanlarına göre mitoslar insanın bilinçaltına yerleşmiş nevrozlarının ilkel dışa vurumlarıdır. Bu psikologlar mitlerin kutsallıklarından çok varoluşa ilişkin hayalle karışık hikâyeler olarak yorumlamasından yanadırlar. Bunlar zamanla sembolleşerek günümüz insanının düşünme yapısını oluşturmaktadır. Oidipus kompleksini bir örnek olarak gösteriliriz.

MİTOLOJİ

Mitoloji, mitleri konu alan, mitlerin doğuşlarını ve anlamlarını araştıran, inceleyip yorumlayan bir bilim dalıdır.  Mitoloji belirli bir din veya kültürde insan ve evrenin doğasını, varoluşunu, geleneklerin bağlı olduğu inançların nedenlerini açıklamaya çalışan söylencelerin tamamıdır.
Mitolojiye deyim yerinde ise toplumun bilinçaltı ile bilinçli yaşamı arasında kalan gri bölgesi adını verebiliriz.

MASAL

TDK sözlüğüne göre masal: Genellikle halkın yarattığı, hayale dayalı, sözel gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanların, hayvanların, cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü, sıra dışı olayları anlatan ve edebi değeri olan anlatımlardır.

Aynı zamanda mitolojilerin de bir parçası da olan masallarda gerçeklikle bağlantısı olmayan olaylar anlatılır ve insanlığın ilk çağlarında anlatılmaya başlayıp daha sonra topluluklar büyüdükçe bir topluluğun tamamına mal olmuş sözlü geleneklerin belli bir kalıp içinde tanımlanması da denebilir. Masalların amaçsız olduğu söylenemez. Geçmişte yaşanan önemli olayların unutulmaması, benzer durumlar yaşandığında örnek alınması için masallar uydurulmuştur. Masallar geçmişin gizemli dünyasını günümüze taşıyan araçlardır. Yakın geçmişimizde özellikle çocuklar için masallar,  yaşayan kişiler tarafından yazılmıştır.

Mitler ile masallar arasındaki önemli farklar:

Mitlerde evrensel,  masallarda sosyal öğeler egemendir.
Mitlerde belirli ya da belirsiz bir zaman söz konusudur. Masallarda ise zaman önemli değildir. Evvel zaman içinde olması yeterlidir.
Mitlerdeki olaylar kısmen de olsa gerçeğe dayanırken, masallardaki olaylar hayal ürünüdürler
Mitlerde yer ögesi bazen gerçek bazen de hayalidir. Masallarda ise olaylar hayal ürünü yerlerde geçer. Masalların memleketin birinde geçmiş olması yeterlidir.
Mitler bilgi vermeyi amaç edinmişlerdir, masallar ise ahlaki değerleri öne çıkarırlar.  Arkadaşlık, sadakat, vefa gibi duygular, kavramlar öne çıkarılır.

EFSANE  -  SÖYLENCE

Efsane:  Sözlüklerde eski çağlarda yaşanmış o çağlardan beri kulaktan kulağa söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayali ürünü anlatımlardır.

Olağanüstü, sıra dışı olayların gerçek hayatla ilişkilendirilmiş şekli de denebilir. Bu haliyle efsaneler, söylenceler halk hikâyeleridir. Efsanelerin  estetik temelini eski mitler oluşturur. Gerçekliğinde ise tarihsel bir zaman dilimi ve yaşanmış olaylar vardır.  

Mit bir inanış biçimidir. Efsane gibi kutsal ögeler içerir.
Efsanelerde ve mitlerde zaman kavramı eskiden denilerek anlatılmaktadır.

Mitolojide evrenin varoluşu ve işleyiş düzeni anlatılırken efsanelerde iyilik- kötülük ve iyilerin ödüllendirilmesi, kötülerin cezalandırılması gibi konular anlatılmaktadır.

Mit ve efsanede anlatılan varlıkların olağanüstü nitelikleri olmalarına karşın gerçekmiş ve olaylar da gerçekten yaşanmış gibi kabul edilmektedir.

Mitlerdeki kahramanlar topluluğun istekleri doğrultusunda hareket ederler, efsanede ise çoğunlukla kişilerin çevresinde gelişen bir kurgu vardır.

Mitlerde kültler ve ritüeller (ritus=Tören, merasim, töre, örf) öne çıkar ve örneğin insanlar ölümlerinden sonra mit dünyasında bir yere giderler. Örneğin Akilleus tarafından öldürülen Hektor’ un cenaze töreni Troya Destanında uzun uzun anlatılmıştır.  Efsanelerde ise hayatın geçici olduğuna, ölümün kaçınılmaz olduğuna ilişkin öğretici anlatımlar çoğunluktadır.         

Mitlerde kahramanlar seçilmiş insanlardır veya kutsal varlıklardır,  mitlerde sıradan insanlara yer yoktur. Efsanede ise başrolü seçkin kahramanlar alırken çevrelerinde sıradan insanlar da bulunmaktadır.


DESTAN - EPOPEE

Farsça dasitan, dâstân, destân sözcüğünden Türkçeye zaman içinde devşirilerek geçmiştir. E. Yunancadaki karşılığı epos, Fransızcası épique,  épopée.’ dir

Destan, ulusların prototiplerinin yaşadıkları tarih öncesi olayları efsane ve mitlerde yer alan ögelerle birlikte harmanlayarak oluşturan, genel olarak o topluluğun kahramanlık özelliklerini öne çıkaran uzun manzum yapıtlardır. Destan, toplumun çoğunluğunu ilgilendiren olayları konu edinir.  8-11 heceli dizelerden oluşur ve kıta sayısı yediden yedi yüze kadar uzayıp giden anonim veya bireysel halk şiirleridir. 

Destan, sözlüklerde yer alan anlamıyla tarih öncesinde tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrı ve seçili kişilerle ilgili sıra dışı olayları konu alır. Kahramanlıklar, savaşlar konu edilir.  Bu anlamda bilinen en eski ve en ünlü destan Troya destanıdır.

Destan henüz yazının olmadığı çağlarda halk edebiyatında, tarihi olayları yansıtan önemli anlatılardır.  Mitolojideki olağanüstü varlıklar bazen destanlarda düşman olarak karşımıza çıkarlar. Olayların örgüsü içinde günlük gerçekler efsaneleşerek bir geleneğin doğmasına neden olurlar.
Tarih yazımında bu yapıtlardan yararlanılır.

Mitler ve destanlar arasındaki farklar:

Mitolojide kahramanların olağanüstü özellikleri, destanda ise doğasından gelen fiziki özellikleri vardır.
Mitolojilerde yurt kavramında bir belirsizlik varken destanlarda bu özellik belirginleşmiştir.
Mitolojide kahraman gücünü kutsal güçlerden, tanrı ve tanrıçalardan destanlarda ise kutsal ve/veya bilge kişilerden alırlar. Mitlerde kutsallık vardır, destanlarda kutsallık bulunmaz.
Mitolojide evrensel destanda ise toplumsal unsurlar yer alırlar, destanlar zaman olarak mitlerden daha yenidir.
Mitler ve destanlar yazının bulunuşundan sonra sözelden yazılı hale geçmiş olduklarından bilgilerimiz kesintili ve sınırlı kalmaktadır.

Bu gün bilinen destanlarımız Türk araştırmacılar tarafından, doğrudan doğruya halk dilinde hâlâ yaşayan destanların derlenip yazılmasıyla elde edilmişlerdir. Bir kısmı da eski Çin, Arap, İran, Bizans ve Batı kaynaklarında bulunmuştur. Kaşgarlı Mahmut eserinde destan türü için “koşuk” “yır” terimlerini kullanmıştır. Kuman, Kırım ve Çağataycada bu tür için irtegi terimi, Kazak ve Kırgızlar  ise bu tür için “comok” terimi kullanmış.
Söz buraya gelmiş iken Türk destanlarının kısaca bir sıralamasını yapmak yararlı olabilir.

Türk Destanları:

a)    İslamiyet öncesi

Yaratılış Destanı
Siyempi Destanı
Saka Destanları
Alp Er Tunga Destanı  (İ.Ö. 7.yy)
Şu Destanı (İ.Ö. 4.yy)
Hun-Oğuz Destanları
Oğuz Kağan Destanı (İ.Ö. 4.yy)
Atilla Destanı
Göktürk Destanları
Bozkurt Destanı (İ.Ö. 2.yy)
Ergenekon Destanı (İ.Ö. 7-8.yy)
Uygur Destanları
Türeyiş Destanı  (8-9.yy)
Göç Destanı  (8-9.yy)

b)    İslamiyet sonrası

Manas Destanı (8-9.yy)
Cengiz Han Destanı (13.yy)
Timur ve Edige
Satuk Buğra Han Destanı (13.yy)
Seyid Battal Gazi Destanı (9.yy)
Danişmend Gazi Destanı (11.yy)
Köroğlu Destanı (16.yy)

Destan Türleri:  Doğal, yani halkın anonim tarzda yarattığı destanlar ve yapay yani toplumdan birisi veya birileri tarafından yazılmış olan destanlar

Yeni Türk Destanları:
Son dönemlerde sözlü kaynaklardan derlenerek yazıya geçirilmişlerdir. Tematik ve yapısal özellikler açısından kendi aralarında 3 ana bölümde toplanabilir.

a. Kahramanlık Destanları

Manas Destanı,
Köroğlu Destanı,
Alpamış Destanı,
Bozoğlan Destanı,
Kurmanbek Destanı

b. Tarihî Destanlar

Battal Gazi Destanı,
Sarı Saltuk Destanı,
Danişmend Gazi Destanı,
Edigey Destanı,
Timur Destanı,
Genç Osman Destanı

c. Arkaik Destanlar

Alıp Manas Destanı,
Altın Arığ Destanı,
Ural Batır
Olanboy Destanı,
Ahat Destanı,
Akbuzat Destanı,
Oğol Han Destanı,
Ay Manıs Destanı


HİKÂYE – ÖYKÜ

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa, yalın ve yüzeysel bir olay örgüsü vardır, olay eksenli ve merkezine insanı alan bir yazı türüdür. Büyük çoğunlukla düz yazı şeklinde kaleme alınmışlardır.

GÜNCE  - ANI – HATIRAT


Bir kişinin yaşadığı olayları yer, zaman da göstererek anlatan bir yazı türüdür. Elbette kişinin dünya görüşünü, olaylara ve doğaya, insanlara bakış açılarını yansıtır. Daha çok güncelerden günlük tutulan notlardan oluşur. Çoğu zaman da kişinin itiraflarından (confession) bazen de aklanma isteğinden doğmuşlardır.

MASAL İLE HİKÂYE ARASINDAKİ BENZERLİK VE FARKLAR

Masal ve hikâyede aynı şekilde bir olay örgüsü, kişiler, zaman ve yer kavramları bulunmaktadır. İki yazı türünde de konuşma dilinden ayrı edebi bir dil kullanılır.

İki türde de döneminin dünyaya bakışını yansıtacak ögeler içerir.

Masallar sözlü gelenekten beslenir ve anonimdir. Hikâyeler ise yazılıdır ve yazana özgü özellikler içerir.
Masallarda yer ve zaman belli değilken hikâyelerde yer ve zamanın belirtilme zorunluğu vardır.
Masallardaki kişiler genelde bir tip hikâyelerdeki kişiler se genelde bir karakter olarak kurgulanır.
Masallar içinde tekerlemeler ve belli kalıplar içinde yoğun, günlük yaşamdan farklı ifadeler yer alır. Hikâye türünde bunlara gerek duyulmaz.
Masallarda anlatılan yer, zaman ve tiplerde hep bir olağanüstülük vardır. Hikâyelerde ise günlük hayatta olabilecek şeyler anlatılır.
Bunların dışında masallar sözlü olarak kulaktan kulağa yayılmaktadır. Hikâyeler ise yazılı olurlar. Masallarda olağanüstü durumlardan yararlanılmaktadır. Hikâyelerde anlatılan şeylerin tekrarı mümkün olabildiği halde masallarda bu durum olmaz.

MYTHOSTAN LOGOSA


Mythos ve masallar uygarlığın şafağında güneşin ilk ışıkları gibidirler. İnsanlar mitler dünyasında ve ethos’ta aradıklarını bulamayınca yeniden kendi dünyalarına dönmüşler, yeni arayışlara girişmişlerdir. Giderek logos çağına ulaşılmıştır. Didyma'dan Miletos'a, Klazomenai’den Ephesos'a geldiğimizde bilgiler artık bilime evrilmiş, karşımıza bir Thales çıkmıştır. Thales bize güneşin tutulacağı tarihi cetvel kalem söyleyivermiştir.  Mitolojisinin büyücü tanrıçası Kirke’ nin  deyim yerinde ise pabucu dama atılmıştır…

Ancak mitoloji eşsiz bir hazinedir. Hafife almaya gelmez. Uygarlığın kökleri oralardan gelmiştir.

TARİH

Tarih toplumların başından geçen olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olayların nedenlerini ve sonuçlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini ele alan, araştıran, inceleyen bilim dalı ve bunlarla ilgili olarak yazılmış olan belgelerin ortak adıdır. Bu gün ulus olarak nitelendirdiğimiz insan topluluklarının bir tarihleri olduğu gibi akla gelebilecek ve dünü olan her şeyin bir tarihi vardır. Örneğin antropoloji, paleontoloji, doğa tarihi, dinler tarihi gibi. Örneğin beslenmenin, gastronominin tarihi gibi…

Tarihi masal, mitoloji ve benzerlerinden ayıran en önemli iki özellik yer ve zaman göstermesidir. Tarihin amacı dünü anımsatarak günümüzdeki olayları daha kolay anlayabilmek, gelecek için doğru planlar yapabilmektir.
Tarihin bu önemine uygun olarak nesnel bir bakış açısı ile yazılması çok önemlidir. Aksi halde günümüz insanını yanıltır. Tarih yazılırken ve okunurken anakronik yanlışlardan kaçınmak gerekmektedir. Tarihteki olayları, gelenek ve görenekleri vb. şeyleri o günün koşulları içinde değerlendirmeliyiz..

TRAGEDİA

Trajedi veya tragedya sözcüğünün aslı E.Yunanca tragoidia’dır.  Bugünkü dilde acıklı sahne oyunu anlamına kullanılmaktadır. Tragos ve oidia sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Tragos keçi ve oidia da oder  mastarınden gelmekte, şarkı söyleme işidir. Odeon ise o şarkıların söylendiği yerdir.
Yani sözcüğün bu şekilde anlamı  "keçilerin türküsü"dür.
Tragedialarda sahne gerisinde bilindiği gibi bir koro bulunmakta ve şarkı söylemektedir.
İstanbul’daki Dragos semtini ve tepesini kimileri dragon=ejderha sözcüğü ile ilişkilendirmektedirler. Bu ejderhayı doyurabilmek için keçi kurban edildiğini de söyleyenler vardır. Naçizane benim görüşüme göre pagan dönemde bu tepede Dionysos şenlikleri yapılıyordu. Bilindiği gibi Dionysos Anadolu’muzun en çok sevilen keçi ayaklı tanrısıdır. Şarap tanrısıdır. Yemeyi içmeyi ve mutlaka eğlenmeyi öngörür. Zaman içinde tragos sözcüğünün değişerek dragos olması şenlikte şarkı söylenmesi ile bu bölgeye Dragos adı verilmiş olabileceği de düşünülmelidir.

Dionysos şenliklerinde koro, tanrının ona bağlı bakkhaları simgeliyordu.

Antikitede yine bilineceği gibi iki anlayış vardır. Bunlardan birisi Apollon’cu anlayış, diğeri Dionysos’ çu anlayıştır. Apolloncu anlayış gelecekle ilgili öngörülerini Didyma’da, Delphi’ede şekillendirirken Dionysos’cu anlayış theatronlar’da, Odeonlarda tragedyalar aracılığı ile dünyadan biraz da haz alma ve erdemi bu yollarla yakalama peşindedir.

KOMEDİA

Komedi veya komedya sözcüğünün aslı E. Yunanca komoidia’dır. Gülünçlü oyun anlamına kome ve oidia sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşmuştur. Oidia sözcüğü ile ilgili olan odeon da şarkı söylenen yer anlamına gelmektedir. Komos köy eğlencesi, köyde yapılan festivallerdir.
Bize sözcük İtalya üzerinden commedia’nın devşirilmesiyle komedi olarak girmiştir. İlk yıllarda komedya olarak da söylenmiştir. Dante  Alighieri’nin ünlü La Divina Commedia’sı bir örnek olarak gösterilebilir. Aslına bakılırsa o bir ”grande” commedia’dınr. Onun adına ilahi sözcüğünü uzun yıllar sonra ekleyen Giovanni Boccacio’dur.

Trajedi ile komedi arasındaki farklar

Bilindiği gibi birinde acıklı trajik diğerinde gülünçlü komik olaylar konu edilir.
Dante’nin ünlü eseri bu 3 bölümlük şiir selinin devamı başladığından daha iyi bir sonuca doğru ilerlediği için bu ad uygun bulunmuştur.

Her İkisi de koro ve diyalog bölümlerinden oluşur.
Trajedilerde kahramanlar soylu ve olağanüstü kişilerdir. Komedi ve dramda ise kişiler halk arasından, sıradan insanlardır. Trajedilerin konuları mitolojik ve tarihi olaylardır komedilerin ise günlük yaşamın konularıdır. Klasik trajedide üç birlik kuralı yani olay, yer ve zaman kuralı bulunur.

Her ikisi de bağ bozumu, şarap tanrısı Dionysos için yapılan törenler le ortaya çıkmışlardır.

Her ikisi de ilk dönemlerde manzum eser olarak kaleme alınmıştır.  Nesir halinde ancak 1700’lü yılarda yazılmaya başlanmıştır.

Trajedide konular mitolojiden ve tarihi olaylardan alınır komedi türünde ise, konular günlük yaşamdan alınır.

OPERA

Dilimize  komedya gibi, tragedya gibi opera da İtalyanca’ dan girmiştir. Sözcüğün aslı, kökeni opere  (Fr. Operer) iş yapmak eyleminden gelmektedir.  Müzikli dram anlamına kullanılmaktadır. Bir de operet vardır. O da hafif müzikli oyun, hafif opera olarak söylenebilir.
Opere sözcüğü ile ilgili olarak hem anlam, hem köken ve hem de türevi olan sözcükler bakımından Kavram Mutfağı paydaşlarımızdan Bülent Aksoy arkadaşın çok değerli ve ayrıntılı bir incelemesi var,  o makaleye bakılmasını söylemekle yetineceğim.

Ali Can Polat
22.02.2022

Yorumlar

SON EKLENEN MAKALELER

Farklı Akıl(lar)-2
Farklı Akıl(lar)-2
Farklı Akıl(lar)!
Farklı Akıl(lar)!
CANCER, CARCINOME, SARCOME, / KANSER, KARSİNOM, SARKOM
CANCER, CARCINOME, SARCOME, / KANSER, KARSİNOM, SARKOM
OENOTHERA BIENSIS / EZAN ÇİÇEĞİ 
OENOTHERA BIENSIS / EZAN ÇİÇEĞİ 
ANGRAECUM SESQUIPEDALE / DARWIN ORKİDESİ DARWIN BUTTERFLY /  DARWIN KELEBEĞİ
ANGRAECUM SESQUIPEDALE / DARWIN ORKİDESİ DARWIN BUTTERFLY /  DARWIN KELEBEĞİ
Felsefe Sorunları Görünür Kılmaktır
Felsefe Sorunları Görünür Kılmaktır
SAMİ SELÇUK
SAMİ SELÇUK
ÖRTMENİM
ÖRTMENİM
UYUTMA YASASI
UYUTMA YASASI
HAFIZA-İ BEŞER
HAFIZA-İ BEŞER
KAIROS - SENKRON
KAIROS - SENKRON
TESPİH, TESPİH AĞACI, ÇİÇEĞİ, TESPİH BÖCEĞİ VB…
TESPİH, TESPİH AĞACI, ÇİÇEĞİ, TESPİH BÖCEĞİ VB…
KOBANİ VEYA KOBANE SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE KÜÇÜK DEĞİNMELER
KOBANİ VEYA KOBANE SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE KÜÇÜK DEĞİNMELER
MEB ve Maarif Modeli
MEB ve Maarif Modeli
SEVAN NİŞANYAN
SEVAN NİŞANYAN
Demokrasi Sadece Bir An mıydı?
Demokrasi Sadece Bir An mıydı?
PROKRUSTES’ in YATAĞI
PROKRUSTES’ in YATAĞI
KARNAVAL
KARNAVAL
DİSİPLİN
DİSİPLİN
NÜFUS KÜTÜĞÜ, NÜFUS KÂĞIDI, KAFA KÂĞIDI KAVRAMLARI
NÜFUS KÜTÜĞÜ, NÜFUS KÂĞIDI, KAFA KÂĞIDI KAVRAMLARI
CADI-ENGİZİSYON / CADILAR GÜNÜ/AZİZLER GÜNÜ/ CADALOZ
CADI-ENGİZİSYON / CADILAR GÜNÜ/AZİZLER GÜNÜ/ CADALOZ
İMPARATORLUK  – İMPARATOR – EMPERYAL- EMPERYALİZM
İMPARATORLUK  – İMPARATOR – EMPERYAL- EMPERYALİZM
YAŞADIKLARIMIZ VE BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİKLERİMİZ
YAŞADIKLARIMIZ VE BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİKLERİMİZ
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI VE ANLAMI
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI VE ANLAMI
Puslu Havalar, Sakin İnsanlar Ülkesi Vietnam, Hüzünlü Kamboçya (17-25 Mart 2024)
Puslu Havalar, Sakin İnsanlar Ülkesi Vietnam, Hüzünlü Kamboçya (17-25 Mart 2024)
İKTİDAR – MUHALEFET – HİZİP/KLİK- FRAKSİYON
İKTİDAR – MUHALEFET – HİZİP/KLİK- FRAKSİYON
İSTANBUL, YA ARON ANGEL’İN TASARLADIĞI GİBİ OLSAYDI…
İSTANBUL, YA ARON ANGEL’İN TASARLADIĞI GİBİ OLSAYDI…
Yazarak Gitmek
Yazarak Gitmek
ALFABE
ALFABE
DEVE
DEVE
MERKANTİLİZM
MERKANTİLİZM
PEŞKEŞ / PİŞKEŞ
PEŞKEŞ / PİŞKEŞ
Yakın Dil
Yakın Dil
Persepolis ile ilgili olarak gezide tuttuğum notlardan- Parsayı Toplamak
Persepolis ile ilgili olarak gezide tuttuğum notlardan- Parsayı Toplamak
KUTU KUTU PENSE 
KUTU KUTU PENSE 
DAYAK CENNETTEN ÇIKMADIR
DAYAK CENNETTEN ÇIKMADIR
BİR GÜNLÜK ZAMANIN BÖLÜMLERİ
BİR GÜNLÜK ZAMANIN BÖLÜMLERİ
ŞERİAT
ŞERİAT
Türkçe Sorunları: BİRBİRİNE  KARIŞAN, KARIŞTIRILAN  İKİ KAVRAM:  EĞİTİM İLE ÖĞRETİM 
Türkçe Sorunları: BİRBİRİNE  KARIŞAN, KARIŞTIRILAN  İKİ KAVRAM:  EĞİTİM İLE ÖĞRETİM 
SAPYOSEKSÜELLİK KAVRAMI ÜZERİNE (SAPIOSEXUALITÉ / SAPIOSEXUALITY)
SAPYOSEKSÜELLİK KAVRAMI ÜZERİNE (SAPIOSEXUALITÉ / SAPIOSEXUALITY)
NOSTALJİ
NOSTALJİ
AKIL DARALTICI ÖN YARGILARIMIZ / ZİHİN KÖRLÜĞÜ
AKIL DARALTICI ÖN YARGILARIMIZ / ZİHİN KÖRLÜĞÜ
TEVHİD VE HİLAFET KAVRAMLARI ÜZERİNE
TEVHİD VE HİLAFET KAVRAMLARI ÜZERİNE
MÜSTEHCEN VE ÇIPLAKLIK KAVRAMLARI ÜZERİNE
MÜSTEHCEN VE ÇIPLAKLIK KAVRAMLARI ÜZERİNE
SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİL DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞU
SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİL DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞU
ZEHİRİ ZEHİR YAPAN DOZUDUR (DOSIS FACIT VENONIUM)
ZEHİRİ ZEHİR YAPAN DOZUDUR (DOSIS FACIT VENONIUM)
UMUT VE SEVGİ HER ZORLUĞU YENER ya da PANDORA'NIN KUTUSU
UMUT VE SEVGİ HER ZORLUĞU YENER ya da PANDORA'NIN KUTUSU
SADAKA VE SADAKAT
SADAKA VE SADAKAT
HAMİLELİK ŞÜPHESİ
HAMİLELİK ŞÜPHESİ
FİKRE SAYGI KONUSUNA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
FİKRE SAYGI KONUSUNA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
İZLEMEK / İZCİ - İZCİLİK 
İZLEMEK / İZCİ - İZCİLİK 
BULUTTAN NEM KAPMAK
BULUTTAN NEM KAPMAK
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
PISA NEDİR?
PISA NEDİR?
ŞOFÖR ve ŞOFBEN KAVRAMLARI
ŞOFÖR ve ŞOFBEN KAVRAMLARI
ÖLÜM - ÖLÜ ve SONRASI
ÖLÜM - ÖLÜ ve SONRASI
MNEMOSYNE (Bellek, Anımsama ve Akılda Tutma Tanrıçası)
MNEMOSYNE (Bellek, Anımsama ve Akılda Tutma Tanrıçası)
THESEUS’ UN GEMİSİ PARADOKSU
THESEUS’ UN GEMİSİ PARADOKSU
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
IKAROS
IKAROS
LABYRINTHOS / LABİRENT
LABYRINTHOS / LABİRENT
PYGMALION
PYGMALION
NARKİSSOS ve METAMORPHOSE
NARKİSSOS ve METAMORPHOSE
YARGININ MİLLİSİ OLMAZ
YARGININ MİLLİSİ OLMAZ
ANACHRONISME / ANAKRONİZM 
ANACHRONISME / ANAKRONİZM 
ÜMMET – MİLLET
ÜMMET – MİLLET
O SINIR TAŞLARINIZ, O DUVARLARINIZ…
O SINIR TAŞLARINIZ, O DUVARLARINIZ…
KUTLAMA/ ANMA – SON AKŞAM YEMEĞİ
KUTLAMA/ ANMA – SON AKŞAM YEMEĞİ
MISOPHONIA-misofoni & AMUSIA - amuzi
MISOPHONIA-misofoni & AMUSIA - amuzi
YAS VE YAS TUTMA
YAS VE YAS TUTMA
TERÖR / TERÖRİZM ve HEROSTRATOS
TERÖR / TERÖRİZM ve HEROSTRATOS
MARKA – MODA KAVRAMLARINA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
MARKA – MODA KAVRAMLARINA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
EMOJİ VE MOLATİK KAVRAMLARI ÜZERİNE
EMOJİ VE MOLATİK KAVRAMLARI ÜZERİNE
ÖZELEŞTİRİ (ÖZ ELEŞTİRİ) 
ÖZELEŞTİRİ (ÖZ ELEŞTİRİ) 
BOTOX – BOTULUS/ SOSİS GÜZELLİĞİ
BOTOX – BOTULUS/ SOSİS GÜZELLİĞİ
DÜŞÜNCEYE SAYGI VE DÜŞÜNCEYE TAHAMMÜL
DÜŞÜNCEYE SAYGI VE DÜŞÜNCEYE TAHAMMÜL
BEN BU ZAFERİ POPOMLA DEĞİL KAFAMLA KAZANDIM
BEN BU ZAFERİ POPOMLA DEĞİL KAFAMLA KAZANDIM
DİPLOMASİ  -  DİPLOMA
DİPLOMASİ  -  DİPLOMA
PİRİNÇ
PİRİNÇ
PEYGAMBER
PEYGAMBER
UMUT - UTKU
UMUT - UTKU
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
DİNGO’ NUN AHIRI
DİNGO’ NUN AHIRI
DARISI BAŞINA
DARISI BAŞINA
ÇAĞRIŞAN KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI (2)
ÇAĞRIŞAN KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI (2)
KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞIMI
KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞIMI
ÖDEV, GÖREV, İŞLEV
ÖDEV, GÖREV, İŞLEV
ATLIKARINCA - DÖNME DOLAP
ATLIKARINCA - DÖNME DOLAP
FİLENİN SULTANLARI DEĞİL ALTIN KIZLARI
FİLENİN SULTANLARI DEĞİL ALTIN KIZLARI
GREEDFLATION-Türkçesi aranıyor
GREEDFLATION-Türkçesi aranıyor
DANSÇI MAYMUNLAR
DANSÇI MAYMUNLAR
ANCADA BERABER KANCADA BERABER
ANCADA BERABER KANCADA BERABER
GELİN – GÜVEY- GERDEK
GELİN – GÜVEY- GERDEK
ÖLÜLER,   ÖLÜM SÖZLERİ
ÖLÜLER,   ÖLÜM SÖZLERİ
GÜNAH KEÇİSİ
GÜNAH KEÇİSİ
KURNAZLIK - FIRSATÇILIK
KURNAZLIK - FIRSATÇILIK
BAM – BAM TELİ – BAM TELİNE BASMAK, DOKUNMAK
BAM – BAM TELİ – BAM TELİNE BASMAK, DOKUNMAK
TROLL - TROL
TROLL - TROL
VEDA / HÜZÜN - ÖZLEM - VUSLAT/ SEVİNÇ
VEDA / HÜZÜN - ÖZLEM - VUSLAT/ SEVİNÇ
SANAT ÜRÜNÜ MÜ / SANAT ESERİ Mİ ? SANAT ÜRETİCİLİĞİ Mİ / SANAT YARATICILIĞI MI ?
SANAT ÜRÜNÜ MÜ / SANAT ESERİ Mİ ? SANAT ÜRETİCİLİĞİ Mİ / SANAT YARATICILIĞI MI ?
NEFRET DİLİ
NEFRET DİLİ
İLETİŞİM ve PROPAGANDA DİLİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
İLETİŞİM ve PROPAGANDA DİLİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
SÖZ VERMEK VE SÖZÜNDE DURMAMANIN KIRK ŞEKLİ
SÖZ VERMEK VE SÖZÜNDE DURMAMANIN KIRK ŞEKLİ
SECCADE
SECCADE
RAMADAN/ RAMAZAN – KANDİL VE MAHYALAR/ ŞEHR-İ RAMAZAN
RAMADAN/ RAMAZAN – KANDİL VE MAHYALAR/ ŞEHR-İ RAMAZAN
RETORİK, HİTABET, KIRAAT VE TİLAVET
RETORİK, HİTABET, KIRAAT VE TİLAVET
ENERJİ /ÉNERGIE  –  SİNERJİ/ SYNERGIE
ENERJİ /ÉNERGIE  –  SİNERJİ/ SYNERGIE
DEPREMDE BÜYÜKLÜK VE ŞİDDET FARKI
DEPREMDE BÜYÜKLÜK VE ŞİDDET FARKI
KARIŞIK – KARMAŞIK
KARIŞIK – KARMAŞIK
HELALLEŞMEK, HESAPLAŞMAK
HELALLEŞMEK, HESAPLAŞMAK
ANASININ GÖZÜ
ANASININ GÖZÜ
TEŞEKKÜR ETMEK –  ÖZÜR DİLEMEK
TEŞEKKÜR ETMEK –  ÖZÜR DİLEMEK
İLETİŞİM, MİZAH ve HOŞGÖRÜ
İLETİŞİM, MİZAH ve HOŞGÖRÜ
NESEP NEDİR, NESEPSİZ NE DEMEKTİR?
NESEP NEDİR, NESEPSİZ NE DEMEKTİR?
AŞAĞILAMA, SÖVGÜ VE HAKARET
AŞAĞILAMA, SÖVGÜ VE HAKARET
NARTHEX
NARTHEX
MÜJDE
MÜJDE
İBRET
İBRET
DİLDE YABANCI HAYRANLIĞIMIZ
DİLDE YABANCI HAYRANLIĞIMIZ
APERİTİF
APERİTİF
BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN
BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN
AHMAK
AHMAK
BÜTÇE
BÜTÇE
AHLÂK
AHLÂK
Başparmaklarımız
Başparmaklarımız
MENDİL
MENDİL
BODRUM'DA YABAN HAYATINI YOK EDEN İMAR PLANLARI
BODRUM'DA YABAN HAYATINI YOK EDEN İMAR PLANLARI
RÛM,  RÛMÎ, RÛMELİ
RÛM,  RÛMÎ, RÛMELİ
ORGANİZE ÖRGÜT VEYA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
ORGANİZE ÖRGÜT VEYA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
Türkçedeki Yunanca kökenli kelimeler
Türkçedeki Yunanca kökenli kelimeler
TANRI ve ADALET/ İLAHİ ADALET / TANRI SEVGİSİ / TANRININ İNSAN SEVGİSİ
TANRI ve ADALET/ İLAHİ ADALET / TANRI SEVGİSİ / TANRININ İNSAN SEVGİSİ
TUTUM
TUTUM
SÜRTÜK
SÜRTÜK
DİL ÖĞRETİMİNDE ETİMOLOJİ BİLGİSİNİN YARARLARI
DİL ÖĞRETİMİNDE ETİMOLOJİ BİLGİSİNİN YARARLARI
DEKOLTE – TESETTÜR – MÜSTEHCEN – PORNOGRAFİ - EROTİZM
DEKOLTE – TESETTÜR – MÜSTEHCEN – PORNOGRAFİ - EROTİZM
ETİYOLOJİ
ETİYOLOJİ
ETİMOLOJİNİN ETİMOLOJİSİ
ETİMOLOJİNİN ETİMOLOJİSİ
REÇETELERDEKİ KISALTMALAR
REÇETELERDEKİ KISALTMALAR
ATLAS ve KARYATID KAVRAMLARI
ATLAS ve KARYATID KAVRAMLARI
BAY -  BAYAN
BAY -  BAYAN
LALE – TÜLBENT – TULIPE - TÜRBAN
LALE – TÜLBENT – TULIPE - TÜRBAN
POSTULAT-CREDO–İMAN
POSTULAT-CREDO–İMAN
AKRABA - HISIM KAVRAMLARI ÜZERİNE
AKRABA - HISIM KAVRAMLARI ÜZERİNE
RAMAZAN, BAYRAM VE RAMAZAN/ŞEKER BAYRAMI KAVRAMLARI ÜZERİNE
RAMAZAN, BAYRAM VE RAMAZAN/ŞEKER BAYRAMI KAVRAMLARI ÜZERİNE
RÜZGÂR
RÜZGÂR
KALPAZANLIK
KALPAZANLIK
POLİTİKA
POLİTİKA
CIMON-PERO' NASIL CHARITY ROMANA OLDU?
CIMON-PERO' NASIL CHARITY ROMANA OLDU?
İDEOLOJİ– DEMAGOJİ – PROPAGANDA -DEMOKRASİ
İDEOLOJİ– DEMAGOJİ – PROPAGANDA -DEMOKRASİ
YABANCI DİLLERDEN ALINAN KAVRAM VE TERİMLER SORUNU
YABANCI DİLLERDEN ALINAN KAVRAM VE TERİMLER SORUNU
BANLİYÖ
BANLİYÖ
SATRANÇ
SATRANÇ
GAZİLER HELVASI – ŞÜKÜR HELVASI
GAZİLER HELVASI – ŞÜKÜR HELVASI
ABDEST KAVRAMININ KÖKEN VE ANLAMI
ABDEST KAVRAMININ KÖKEN VE ANLAMI
AYLARIN ADLARI, KÖKEN VE ANLAMLARI
AYLARIN ADLARI, KÖKEN VE ANLAMLARI
Ahmet Vefik Paşa
Ahmet Vefik Paşa
TARTIŞMAK, ELEŞTİRMEK VE AD HOMINEM KAVRAMLARI
TARTIŞMAK, ELEŞTİRMEK VE AD HOMINEM KAVRAMLARI
POLİS, POLİ, POL,  BOLU
POLİS, POLİ, POL,  BOLU
GÜN ADLARI, KÖKENLERİ VE ANLAMLARI
GÜN ADLARI, KÖKENLERİ VE ANLAMLARI
KITA ADLARI
KITA ADLARI
POLO - MİNYATÜR
POLO - MİNYATÜR
AMATÖR-PROFESYONEL
AMATÖR-PROFESYONEL
İSKAMBİL KÂĞITLARINDAKİ ŞEKİLLER
İSKAMBİL KÂĞITLARINDAKİ ŞEKİLLER
BURUK  ACI
BURUK  ACI
HİSSEDİLEN SICAKLIK / AĞIRLIK, KATLANILABİLEN İNSAN, DAYANILABİLİR ENFLASY0N
HİSSEDİLEN SICAKLIK / AĞIRLIK, KATLANILABİLEN İNSAN, DAYANILABİLİR ENFLASY0N
KARGA TULUMBA
KARGA TULUMBA
AFORİZMA – AFOROZ – PERSONA NON GRATA - HAYMATLOS
AFORİZMA – AFOROZ – PERSONA NON GRATA - HAYMATLOS
ANLAM SANATLARI
ANLAM SANATLARI
ACABA
ACABA
ÖKSÜZ VE YETİM KAVRAMLARI ÜZERİNE
ÖKSÜZ VE YETİM KAVRAMLARI ÜZERİNE
KELİMELERİN BİZE ETTİĞİ
KELİMELERİN BİZE ETTİĞİ
ÜNİVERSİTE  NE DEMEK?
ÜNİVERSİTE  NE DEMEK?
ADLARIMIZIN KÖKEN VE ANLAMLARINI YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
ADLARIMIZIN KÖKEN VE ANLAMLARINI YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
FENOMEN – İDOL - İKON – ROL MODEL
FENOMEN – İDOL - İKON – ROL MODEL
ETİMOLOJİ  NE İŞE YARAR?
ETİMOLOJİ  NE İŞE YARAR?
14 MART TIP BAYRAMI İLE İLGİLİ KAVRAMLARIMIZ
14 MART TIP BAYRAMI İLE İLGİLİ KAVRAMLARIMIZ
DOSTA VİSKİ
DOSTA VİSKİ
TAKDİREN – TEŞDİDEN - TAHFİFEN
TAKDİREN – TEŞDİDEN - TAHFİFEN
SORUNLU KAVRAMLARIMIZ
SORUNLU KAVRAMLARIMIZ
ÇARPICI  ETİMOLOJİLER
ÇARPICI  ETİMOLOJİLER
UYKULARIMIZIN TANRISI HYPNOS, ÜÇ BİN ÇOCUĞUNDAN BİRİ MORPHEUS
UYKULARIMIZIN TANRISI HYPNOS, ÜÇ BİN ÇOCUĞUNDAN BİRİ MORPHEUS
P H A E T H O N
P H A E T H O N
NAPOLYON KİRAZI – CHAMPS ÉLYSÉES ’nin  AT KESTANELERİ
NAPOLYON KİRAZI – CHAMPS ÉLYSÉES ’nin  AT KESTANELERİ
BASAMAKLAR,  MERDİVENLER
BASAMAKLAR,  MERDİVENLER
NATO KAFA NATO MERMER
NATO KAFA NATO MERMER
DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI
DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI
TÜKENMEZ KALEM - ALKOLSÜZ BALIK ÇEŞİTLERİ
TÜKENMEZ KALEM - ALKOLSÜZ BALIK ÇEŞİTLERİ
İBADET YERLERİ
İBADET YERLERİ
Yenilik Kavramı ve Yenilik Politikaları
Yenilik Kavramı ve Yenilik Politikaları
FİKİR VE ZİKİR
FİKİR VE ZİKİR
ADAM GİBİ ADAM
ADAM GİBİ ADAM
Diderot Etkisi
Diderot Etkisi
MİLKA
MİLKA
ACABA BUNLARI BİZE HANGİ DIŞ GÜÇLER YAPIYOR; YOKSA?
ACABA BUNLARI BİZE HANGİ DIŞ GÜÇLER YAPIYOR; YOKSA?
İŞTE  İNSAN  -  ECCE HOMO
İŞTE  İNSAN  -  ECCE HOMO
KOT PANTOLON
KOT PANTOLON
RAKAM  BİLDİREN  ÖNEKLER
RAKAM  BİLDİREN  ÖNEKLER
Taciz, Tecavüz, İstismar terimleri hakkında
Taciz, Tecavüz, İstismar terimleri hakkında
Dilimiz ya da Alkolün Beyazı 
Dilimiz ya da Alkolün Beyazı 
AKINTILAR,  AKIMLAR
AKINTILAR,  AKIMLAR
KUTSAL
KUTSAL
T A B U   ve   T A B U L A R I   Y I K M A K
T A B U   ve   T A B U L A R I   Y I K M A K
PROLETER  VE  PROLETARYA   KAVRAMLARI
PROLETER  VE  PROLETARYA   KAVRAMLARI
ESOTERIC,  BÂTINÎ,  İÇREK
ESOTERIC, BÂTINÎ, İÇREK
BOYKOT
BOYKOT
SABO - SABOTAJ
SABO - SABOTAJ
Alavere - Dalavere (il dare e l'avere)
Alavere - Dalavere (il dare e l'avere)
OPERALAR
OPERALAR
SINCERE - Sine Cera
SINCERE - Sine Cera
İTİBARDAN TASARRUF veya TEMSİLDE TASARRUF
İTİBARDAN TASARRUF veya TEMSİLDE TASARRUF
BELLONA ve SHELL
BELLONA ve SHELL
HALKIMIZIN KAVRAM İCADI
HALKIMIZIN KAVRAM İCADI
YANLIŞ KULLANILAN KAVRAMLARDAN DÖRDÜ
YANLIŞ KULLANILAN KAVRAMLARDAN DÖRDÜ
KİMİ KISALTMALAR VE ANLAMLARI
KİMİ KISALTMALAR VE ANLAMLARI
BAŞSAĞLIĞI-TAZİYE KAVRAMLARI ÜZERİNE
BAŞSAĞLIĞI-TAZİYE KAVRAMLARI ÜZERİNE
AYAK
AYAK
DİASPORA
DİASPORA
HUKUK TERMİNOLOJİMİZDEKİ BİR KAVRAM-BİR TERİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
HUKUK TERMİNOLOJİMİZDEKİ BİR KAVRAM-BİR TERİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Z Ü H R E V İ  (Sorunlu Kavram)
Z Ü H R E V İ  (Sorunlu Kavram)
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
(ATIN ŞAHLANIŞI) deyimi
(ATIN ŞAHLANIŞI) deyimi
TESTOSTERON  EGEMENLİĞİ (Domination de la Testostérone)
TESTOSTERON  EGEMENLİĞİ (Domination de la Testostérone)
URBA
URBA
İki Dirhem Bir Çekirdek ve Keçiboynuzu
İki Dirhem Bir Çekirdek ve Keçiboynuzu
Zat İşlerinden İnsan Kaynaklarına
Zat İşlerinden İnsan Kaynaklarına
YERSİZ YURTSUZ BİR MİLLET: ÇİNGENELER
YERSİZ YURTSUZ BİR MİLLET: ÇİNGENELER
ROMAN
ROMAN
"TARİH"İN ÇİFTE ANLAMI
"TARİH"İN ÇİFTE ANLAMI
YUNANCA "DOXA"DAN LATİNCE "DOCTOR"A
YUNANCA "DOXA"DAN LATİNCE "DOCTOR"A
KORO, BALE, HORON
KORO, BALE, HORON
FRENGİ
FRENGİ
FRANKLAR, FRENKLER
FRANKLAR, FRENKLER
LOJİ'LER
LOJİ'LER
TUZ
TUZ
ENTELEKTÜEL
ENTELEKTÜEL
Günlük Hayattan 30 Kelimenin kökenleri
Günlük Hayattan 30 Kelimenin kökenleri
ENERJİ
ENERJİ
PORT, YANİ LİMAN
PORT, YANİ LİMAN
Turunçgiller
Turunçgiller
Nomos'tan Namusa
Nomos'tan Namusa
Ev
Ev
Fil
Fil
Kültür Nedir?
Kültür Nedir?
CIVILISATION, MEDENİYET, UYGARLIK
CIVILISATION, MEDENİYET, UYGARLIK
Bozbulanık İki Kelime: Ansiklopedi, Sempozyum
Bozbulanık İki Kelime: Ansiklopedi, Sempozyum
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan II
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan II
Dilde Bildirişimin Kopması Üstüne Bazı Notlar
Dilde Bildirişimin Kopması Üstüne Bazı Notlar
Aristokrat
Aristokrat
Despot, Tiran, Diktatör
Despot, Tiran, Diktatör
Felsefeden Safsataya, Sufiden Sofuya
Felsefeden Safsataya, Sufiden Sofuya
Efendi
Efendi
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan
Akdeniz Dilinden Dört Kelime: Tersane, Damacana, Fırtına, Forsa
Akdeniz Dilinden Dört Kelime: Tersane, Damacana, Fırtına, Forsa
"Kosmos"tan Gelenler
"Kosmos"tan Gelenler
Barbarlar
Barbarlar
"Kapital"in Eserleri
"Kapital"in Eserleri
İlk Konservatuvarlar
İlk Konservatuvarlar
Tekhne, Ars, Sanat
Tekhne, Ars, Sanat
"Modern"in Geçmişi, Bugünü
"Modern"in Geçmişi, Bugünü
İki Nobel Ödüllü Marie Curie'nin Dramı
İki Nobel Ödüllü Marie Curie'nin Dramı
Terim Ne Demek?
Terim Ne Demek?
Ütopya
Ütopya
Melankoli
Melankoli
Şurup, Şarap, Şerbet, Meşrubat
Şurup, Şarap, Şerbet, Meşrubat
Matematik Terimlerinin Kökenleri
Matematik Terimlerinin Kökenleri
Tercüman, Dragoman, Dil Oğlanı, Dilmaç
Tercüman, Dragoman, Dil Oğlanı, Dilmaç
Telaffuz Hatası mı, Türkçeyi Bilmemek mi?
Telaffuz Hatası mı, Türkçeyi Bilmemek mi?
"Post" Önekinin Önlenemez Tırmanışı
"Post" Önekinin Önlenemez Tırmanışı
"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
PATLICANIN YAZDIĞI TARİH
PATLICANIN YAZDIĞI TARİH
YALAMA OLAN  "SÖYLEM"  TERİMİ
YALAMA OLAN "SÖYLEM" TERİMİ
Türkçe dilindeki yabancı kökenli sözcükler
Türkçe dilindeki yabancı kökenli sözcükler
El, Yüz ve Zihin Temizliği!
El, Yüz ve Zihin Temizliği!
Zihinsel Virüs No 4- "SANA NE!"
Zihinsel Virüs No 4- "SANA NE!"
Zihinsel Virüs No 3- SİYASET, VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIR
Zihinsel Virüs No 3- SİYASET, VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIR
ZİHİNSEL VİRÜS NO 2:  EVET AMA YİNE DE!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 2: EVET AMA YİNE DE!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 1:  BAŞKASI YAPMASIN, BEN DE YAPMAM!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 1: BAŞKASI YAPMASIN, BEN DE YAPMAM!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 0: SÖZ KONUSU OLAMAZ!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 0: SÖZ KONUSU OLAMAZ!
KAVRAM EVLENDİRME ya da KAVRAMLAR AKADEMİSİ
KAVRAM EVLENDİRME ya da KAVRAMLAR AKADEMİSİ
AKLA YERLEŞEN HER KAVRAM SONRAKİLER İÇİN BİRER SÜZGEÇ OLUR!
AKLA YERLEŞEN HER KAVRAM SONRAKİLER İÇİN BİRER SÜZGEÇ OLUR!
"KAVRAM TABANI" ÜZERİNDE UZLAŞI GİRİŞİMİNİ KİM ÜSTLENEBİLİR?
"KAVRAM TABANI" ÜZERİNDE UZLAŞI GİRİŞİMİNİ KİM ÜSTLENEBİLİR?
"Kavram Tabanında Uzlaşma" ulusal bütünlüğün ta kendisidir!
"Kavram Tabanında Uzlaşma" ulusal bütünlüğün ta kendisidir!