BASAMAKLAR, MERDİVENLER
Kelimeler dünyasındaki bu gezintilerin en önemli hedefi birbiriyle bağlantısını pek göremediğimiz kelimeler arasındaki ortak anlam damarına dikkati çekmek. Aşağıdaki kelimelerin hepsinde basamak, merdiven, tırmanma, yukarı çıkma, yükselme fikri var. Hepsi Latince scandere fiilinden türüyor; Latince fiil de Hind-Avrupa kök dilindeki *skand- / skend mastarından, o da tırmanma, sıçrama demek. Aşağıdaki kelimelerin yazımlarındaki —sca—, —ska—, — sce— , —che— sesleri ele veriyor bu anlamı.
İskele yabancı olduğunu hiç hissettirmeyen kelimelerden. Ünlü uyumu da yerli yerinde. Oysa kaynağı İtalyanca scala. Merdiven, basamak, deniz taşıtlarının yanaştığı rıhtım. R, s, l, sesleriyle başlayan birçok yabancı kelimede olduğu gibi burada kelimenin başına bir katma ses eklenmiş. Buradan başka bir anlam da türetmişiz; geminin sağ tarafına "sancak" derken , sol tarafına da "iskele" demişiz.
Skala, ıskala: aynı kelime, başka bir bağlamda, "iskele"den nice yıllar sonra girmiş Türkçeye. Musıkide dilinde "dizi " denilen ses basamakları, ses merdiveni, örneğin pest re sesinden ikinci sekizlideki tiz re sesine kadarki sesler, gam. Ayrıca, bir makamı ya da tonaliteyi meydana getiren sesler, onların dizisi.
Asansör Fransızca ascenseur'den, tırmanan, yükselen merdiven.
Eşel Mobil: < Fransızca échelle mobile. "Oynak merdiven". Ticarî işlemlerde, iş anlaşmalarında kararlaştırılan fiyatların, ücretlerin piyasadaki değişmelere göre ayarlanması kuralı.
Şu Fransızca kelime de hayatımıza, sözlüklerimize girmiş: eskalasyon, ihalelerde sözleşme fiyatının maliyetlerdeki artışa göre güncellenmesi. Bir önceki kelime bu terimin anlamını belirginleştiriyor.
Scanner: kâğıt üzerindeki resim, yazı gibi simgeleri tanıyıp bilgisayar ortamına aktaran araç . Bu kelime İngilizceden Türkçeye bilgisayar terimi olarak girdi. Bu yazımıyla yaşatılması güçtü Türkçede. Tarayıcı deniyor artık. Kelimenin türetildiği fiil "scan". Bu da "tırmanma" kökeninden. Son dönem Latincesindeki anlamı şiirde ritmin yükselip alçalması. Bu anlam İngilizcede genişliyor, "inceleme" demeye geliyor, daha sonra da "baştan sona gözden geçirme". "Tarayıcı" çok uygun bir karşılık.
Skandal: geçmişi *skand- / skend kökenine kadar iniyor. Ama çok karışık bir yol tutmuş. Yunanca skandalon "gafillere, düşmana kurulan tuzak, engel, mania" demek. Bu kelime kilise Latincesinde mecazi bir genişlemeyle "suç sebebi" anlamında kullanılmış. Bir anlam sapmasına uğramış. Buradan Eski Fransızcaya, oradan da Orta İngilizceye geçince kısa bir süre için "dindar bir insanın ayıbı, dine sürdüğü leke" anlamında kullanılmış. "Kamu vicdanının kabul edemeyeceği suç, utanç verici çirkin durum, rezalet" anlamı buradan evriliyor.
İskandil: denizin derinliğini ölçmek için kullanılan araç. Kaynağı İtalyanca scandaglio; Kahane -Tietze'ye göre, Ceneviz lehçesinde scandere (tarama, ölçme) fiilinden türeyen scandilio. Türkçede söyleyişi kolaylaştırmak için yine başına bir katma ses eklenmiş. "İskandil etmek" denizin derinliğini ölçmek demek. Türkçede mecazi anlamlar da kazanmış "iskandil etmek": 1. işin aslını öğrenmek için bilgi toplamak. 2. Bir kimsenin nasıl davranacağını anlamak için ağız aramak.
Transandantal (İng. transcendental). Felsefe terimi. Deneye girmemiş olan, deney, yaşantı üstü. Transcend mastarının anlamı şu: üstün olmak, yükselmek, sınırı geçmek, ötesine geçmek. Felsefi içeriğinde de bu fikir var: var olanı, verilmiş olanı, deneyi aşmak. Türkçe felsefe dilinde "aşkın" kelimesiyle karşılanıyor. Gelgelelim, "transandantal" terimi Türkçeye batı felsefesinden değil, Hind mistisizmindeki "transandantal meditasyon" uygulamasından geçti. İnsanın kendi kişiliğini, öz benliğini gerçekleştirebilmek, bunun için gerekli olan ahenge, dinginliğe kavuşabilmek için zihnini gündelik kaygılardan arındırarak derin düşünceye dalması diye kısaca tanımlayabileceğimiz bu yoga uygulamada da "aşma, yükselme, öteye geçme durumu" var.
Bülent Aksoy
26 Şubat 2022