Lütfen aramak istediğiniz kelimeyi yazıp Enter tuşuna basın..

Logo

Kullandığımız dil; bugün ne olduğumuzu, yarın ne olacağımızı belirler..

 MENÜ

PORT, YANİ LİMAN

Kelimeler dünyasındaki gezintilerimizin bir önceki durağında portakal meyvesi gibi portakal kelimesinin de Portekiz'den geldiğini görmüştük. Peki Portekiz ne anlama geliyor? Ülkenin kendi dilindeki adı Portuguese. İber yarımadasında bir yer adı olan  Portus Cale'den geliyor bu ad. Oradaki bir şehrin eski Romalılar çağındaki adı bu. Latince portus liman demek; ikinci kelime de  Gal ile, Gallilik ile  açıklanıyor. Ülkenin İngilizceyle Fransızcadaki  adı olan Portugal kelimesinin sonundaki bileşen bunu görünür kılar. Portus Cale  "Gaia Limanı" demek.  Duoro ırmağının güneyindeki bu beldenin bugünkü adı Vila Nova de Gaia.  Gaia'nın kaynağı, daha eski biçimi Cale. Başka bir açıklamaya göre, Cale, Keltçede liman anlamına gelen bir kelimenin türevi. Portekiz'in ikinci büyük şehri olan Porto (Oporto) da aynı ırmağın ağzındadır; o da bir liman. Bu şehir çok sevilen Porto şarabıyla adını bütün dünyaya duyurmuştur. 

    Porto bir liman olduğu, liman da bir şehrin giriş kapısı sayıldığı için Latince port  kelimesi  kapı anlamını da kazanmıştır. İthal ya da ihraç edilen malların taşındığı, getirildiği yerler demek. Fiil olarak kullanılan kelimelere eklendiğinde de,  "limana getirmek, limandan limana  taşımak" anlamı ortaya çıkar. Port kelimesi başlangıçta geminin limana yanaştırılan tarafı için kullanılıyordu. Port,  Galataport projesi dolayısıyla Türkiye'de herkesçe bilinen bir yabancı kelime oldu. Neden Galata Limanı denmiyor, nedeni bilinmez değil, tersine, nedeni besbelli! Bu semtte açılan yeni bir otel daha proje tamamlanmadan Galataport Hotel adını almış bile. Ardından aynı adı alacak olan lokantalar, pastaneler, kahvehaneler gelecektir.     

   Porto Rico (Puerto Rico) dış işlerinde ABD'ye bağlı, iç işlerinde özerk bir adanın adı. İspanyollar buraya Zengin Kapısı adını vermişler. Oysa bugün bu  adanın halkı hiç de "zengin" değil!      

    Port kökünden çıkıp da Türkçeye geçmiş öteki  kelimelere bir göz atalım şimdi.

   Transport kelimesi TDK'nin Güncel Sözlük'üne girmiş. Girmemiş olsaydı bile, taşıma, nakliyat işlerinde kullanılan taşıtların üstüne, nakliyat şirketlerinin levhalarına yerleşmiş bir kelime. Trans- bir yerden başka bir yere, bir yakadan öbür yakaya" anlamına gelen bir önek, bir edat.  Transport da "limandan limana" ya da  "bir yerden başka bir yere taşıma, nakil; taşımacılık, nakliyat" demek.

   Portal mimarlık dilinde binanın ana kapısıdır. Çok önemli, görkemli binaların cephelerinde yer alan, yapının mimari üslubunu yansıtan bu anıtsal giriş kapılarına  "taç kapı" da denir. Bu türden  yapıların en çok dikkati çeken gösterişli bölümüdür.

   Portal  Genel Ağ'ın yaygınlaşmasıyla bilişim dünyasında da sıkça kullanılan bir terim oldu. Bu yeni anlamıyla İngilizce üzerinden Türkçeye geçen portal bir tek konuda değil, pek çok alanda bilgi akışı sağlayan yüksek hacimli web sitelerine deniyor. Tabii, yine "kapı" olma özelliğini  koruyor.

   Portico henüz sözlüklerimize girmemiş olan, ama mimarlık metinlerde kullanılan bir teknik terim.  Bu da binaya girişi sağlayan bir kapı. Kemeraltı biçiminde, sütunlu, ya da revaklı bir giriştir. 

   Portör (Fransızca porteur'dan): taşıyıcı; Türkçede tıp dilinde, bakteri, virüs, mikrop taşıyıcı anlamında kullanılıyor.      

    Oportünist terimi "fırsatçılık, fırsat düşkünü, fırsatı ganimet bilen" demektir. Mehmet Bahaettin'in Yeni Türkçe Lügat'inde  (1924)  "oportünizma" yazımıyla yer aldığına göre, pek de yeni bir kelime sayılamaz Türkçede. Bu genel anlamıyla hâlâ kullanılıyor dilimizde.  

    1960'larda Marksizm-sosyalizm konulu tartışmalarda sık sık kullanılan bir terimdi. Sosyalist öğretideki  siyasi içeriğini yeterince karşılayamadığı düşünüldüğü için bu yabancı kelime olduğu gibi kullanıldı. Sosyalist yayınlarda oportünizm işçi sınıfının temel çıkarlarını ve tarihî hedeflerini kurulu düzen içinde birtakım kazanımlar, kısa yoldan başarılar elde etmek uğruna gözden çıkarmak, sosyalist hareket gelişirken burjuva toplumuna ödün vermek anlamına gelen politikalar hakkında kullanılır. Terimin bu anlamı ilkin İtalyancada ortaya çıkmış, oradan Fransızcaya geçmiş, oradan da Türkçeye.  Oportünizm, opportunity / opportunité, yani fırsat kelimesinden çıkıyor. Bu kelimedeki port biriminin önünde bir önek var, ob-,  yön bildiren bir önek. Bu Latince kelime ilkin rüzgârın yönü hakkında kullanılmış, limana doğru esen rüzgâr anlamında. Rüzgârın liman yönünde esmesi hayra yorulmuş.  Buradan mecazi bir açılımla "en uygun zamanda gelen" anlamı türemiş.   

   Portmanto kelimesinin kaynağı Fransızca portemanteau. Palto, şapka gibi  şeyleri asmak için yapılmış, raflı, bazıları aynalı askılık. Bu birleşik kelimenin ikinci birimi manteau bildiğimiz manto, ama  "kaftan" anlamında burada. Portemanteau kaftanı taşıyan anlamına geliyor. Fransızcadaki ilk anlamı kralın, prensin kaftanını taşıyan saray memuru, ya da kaftanın taşındığı torba. İngilizcede, açıldığında iki eşit göze ayrılan seyahat bavulu, seyahat çantası anlamına uyarlanmış.

   Portmanteau word (portmanto kelime) Alice Harikalar Diyarında yazarı İngiliz Lewis Caroll'un Aynanın İçinden (Through the Looking Glass, 1871) adlı eserinde türettiği bir terim. Bir dilbilimi terimidir bugün. İki ya da daha çok sayıda kelimenin kaynaştırılmasıyla türetilen yeni kelimelerdir. Örneğin, brunch (breakfast, kahvaltı + lunch, öğle yemeği), swatch (Swiss, İsviçre + watch, kol saati), motel (motor + hotel). Tanınmış mağazalar zincirinin adı olan  Migros da böyle bir kelime.  Şu iki birimin kaynaştırılmasıyla elde edilmiş: demi, "yarım" + gros, "toptancılık", yani yarı toptancılık demek. "Demigros"un başındaki önek "de" kaldırılınca "Migros" çıkıyor ortaya. Sütlaç (sütlü aş), güllaç (güllü aş), kahvaltı (kahve altı) kaynaştırmaları da aynı türden kelimeler. İlk iki kelime eskiden /ş/ sesiyle tamamlanıyordu, /ç/ sesi sonradan ortaya çıkmış. Tabii bunlar bilerek kaynaştırılmış kelimeler değil,  konuşma dilinde  kendiliğinden biçimlenen kaynaşmalardır. Bu dilbilimi teriminin Türkçede öngörülen belirli bir karşılığı yok. "Kaynaşık kelime" denebilir.[1] Bu türden kelimelere neden bu ad verilmiş diye sorulabilir. İngilizcede bavul anlamına geldiği için, iki ya da üç kelimenin içeriği  giyecekler gibi katlanıp tek kelimeye sığdırıldığı için.         

   Rapor kelimesinin kaynağı Fransızca rapport. Başındaki re- öneki geriye (doğru), port da taşıma, getirme olduğuna göre, bir yerden geri getirme, bir yerden haber, bilgi getirme, gönderme  anlamına geliyor. Bir kimsenin görevli olduğu yerdeki incelemelerine dayanarak yazıp gönderdiği metin, ya da herhangi bir konudaki araştırma, inceleme sonucunu bildiren yazı.  Türkçede anlamı değiştirilen Fransızca kelimeleri derleyip inceleyen Sermet Sami Uysal, rapor bir incelemenin sonucunu belirttiği için dilimizde anlam genişlemesine uğrayıp tıpta "doktor raporu", "sağlık raporu"",  "tıbbi rapor", "rapor almak", "raporlu" gibi sözler türemesine yol açtığına dikkati çekiyor, tıp dilindeki rapora Fransızcada certificat médical dendiğini de sözlerine ekliyor.[2]

   Röportaj (reportage) kelimesinin öğeleri bir öncekilerle aynı. Fransızcada özel gazete haberi, habercilik demek. Gazete haberi anlamı İngilizcede de kullanılır. İngilizcede ikinci bir anlamı var.  Bir olayın araştırmaya soruşturmaya dayanan ilgi çekici hikâyesinin ya da bir yerin, bir kişinin dikkate değer özelliklerinin gazeteci üslubuyla anlatımına dayanan  bir yazı türüdür. Bir film ya da fotoğraf dizisi de olabilir. Yaşar Kemal'in Bu Diyar Baştan Başa adlı kitabında toplanan, daha önce Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan metinleri röportaj türündedir. Mülakat değildir bunlar. Oysa Türkçede "röportaj" mülakat, soru-cevap düzenindeki gazete, dergi söyleşisi (İngilizcedeki interview, Fransızcadaki entretien) anlamında, üstelik  sık sık kullanılmakta. Dahası, kelimenin bu anlamı asıl anlamından da baskındır; Türkçede türemiş bir anlam bu. "Röportaj"ın  Türkçede iki anlamda birden kullanılması, TDK Güncel Sözlük'te mülakat anlamına da geldiğinin kabul edilmesi  meramı zora sokan bir durum. Mülakat Arapça kökenli olduğu için bu kelimeyi kullanmak istemeyenlerin Türkçeye soktukları bir anlam olduğunu sanıyorum. Arapça kaynaklı  ama köklü bir kelimenin atılıp yerine Frenkçesinin konduğu tek örnek değil bu, daha niceleri var.    

    Porte kelimesinin kaynağı Fransızca portée. Türkçede iki anlamda kullanılır. Birincisi, bir işin "mali portesi" tamlamasında geçer.  Yani o işin taşıma, kaldırma gücü, kapsamı. Eski politikacılardan bazıları bu sözü mecliste "mali portresi" diye telaffuz ederlerdi. Oysa "portre" bambaşka bir kelime; "taşımak"la hiçbir ilintisi yok. Terimin ikinci anlamı musıkide notaların yazıldığı beş yatay çizgidir. Notaları taşıyan çizgilerdir bunlar.  Musıki terimlerine Türkçe karşılıklar türeten müzikolog Gültekin Oransay porte için "dizek" karşılığını kullanırdı. Bence güzel bir karşılıktır. Bazı musıkişinaslar bütün musıki terimlerinin uluslararası terimler olduğunu  sanırlar. Oysa porte Fransızcadır; İngilizcesi staff, Almancası Liniensystem, İtalyancası rigo.       

   Portatif, dilimizdeki bir başka Fransızca kelime. Anlamı açık: katlanarak kolayca taşınabilir duruma getirilebilen eşya.   

   Portföy (Fransızca porte feuille'den) porter, "taşımak" + feuille, "yaprak, tabaka, sayfa, kâğıt" birimlerinden meydana geliyor. Kelime anlamıyla "evrak taşıyan".  Birinci anlamı evrak taşamaya yarayan, bölmeleri olan, ince çanta. Daha sonra evrakın kendisi öne çıkınca  bakanlıkların  resmî evrakı anlamında kullanılmaya başlamış. Çok daha sonra ortaya çıkan, yirminci yüzyıldaki anlamını biliyoruz: bir mali kuruluşun ya da bir özel girişimcinin yatırımlarının tamamı ya da elinde tuttuğu menkul değerler (değerli kâğıtlar)  toplamı. Türkçede para cüzdanı anlamında da kullanılıyor; cüzdan da bir "taşıyıcı".       

    Spor kelimesi İngilizceden geliyor. Eski İngilizcedeki desporter ile sport aynı anlama gelen kelimelerdi. Bu iki kelime daha sonra ayrışmış. Birincisi, ikincinin eski biçimi. "Taşıma, alıp götürme" anlamı burada da var. Desporter kelimesinin başındaki önek (dis) "uzağa, başka bir yere" anlamında. Desporter (daha sonra disport) / sport kelimelerinin bire bir anlamı şu: "zihni ciddi şeylerden uzaklaştırıp başka şeylere götüren işler." Fiil olarak kullanıldığında "oyalanmak, hoşça vakit geçirmek, eğlenmek; isim olarak da hoşça vakit geçirmek için yapılan şey demek.  Açık havada birtakım beden alıştırmalarıyla vakit geçirip  eğlenmek ya da oyunlara katılmak anlamı onbeşinci yüzyıl sonlarında; beden hareketleri gerektiren oyun" anlamı ise onaltıncı yüzyıl başlarında ortaya çıkmış. Fransızcanın etkisiyle kelimenin sonunda /t/ sesi  Türkçede telaffuz edilmiyor. "Çiçeksiz bitkilerde üreme organı", ya da "tek hücreli hayvanların üreme hücresi" anlamındaki "spor"un bununla hiçbir bağlantısı yoktur.

   Son kelimemiz Bâbıâli (Bâb-ı Âli), yani "yüce kapı" ya da "büyük kapı". İngilizce The Sublime Porte (ya da The Ottoman Porte, kısaca The Porte), Fransızca La Porte Sublime, Almanca  Hohe Pforte  Bâb-ı Âli'nin bire bir, düz çevirisidir. Bu ülkelerin belgelerinde uzun zaman  Osmanlı hükûmeti anlamında kullanılmıştır. Bâbıâli, Osmanlı devlet yönetimini temsil eder.  Sadrazamın özel ikametgâhı önceleri  resmî daire olarak kullanılırdı. Bu konuta "kapı" denirdi. Nezaretler kurulmadan önce  Osmanlı Devleti’nde yönetim merkezi  Divan-ı Hümâyun'du. Bu döneme gelinceye kadar sadrazamların devlet işlerini görmeleri için belli bir yeri bulunmadığından, Topkapı Sarayı’na yakınlığı dolayısıyla bugünkü Bâbıâli çevresindeki konaklar resmî daire ve ikametgâh olarak kullanılmıştır. Ondokuzuncu  yüzyıldan başlayarak Bâbıâli bahçesi ile binaları, yangınlar yüzünden bir iki geçici yer değişikliği dışında Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar sadâret dairesi olarak kullanılmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra ise burası Istanbul valiliğine verilmiştir.  

    Valilik binasının arka bahçesinin Gülhane’ye açılan, Alay Köşkü'nün karşısındaki kapısı (yani Bâbıâli) bugün de kullanılmaktadır. Cumhuriyet döneminde Bâbıâli, Cağaloğlu semtiyle özdeşleşti, bir semt adı gibi kullanılmaya başladı. Gazetelerin, yayınevlerinin merkezleri bu semtte olduğundan,  Bâbıâli deyimi aynı zamanda basın dünyası anlamına gelmeye başladı; "Bâbıâli basını" sözünde görüldüğü gibi. Valilik binasının yanından geçen, Sirkeci ile Cağaloğlu arasındaki Ankara Caddesi  "Bâbıâli Yokuşu" olarak anılır. 1980'den sonra basın kuruluşları yönetim merkezlerini sur dışına taşıdıkları için Bâbıâli deyimi tarihî bir içerik kazandı.

   Kapı kavramı gerek Doğu'da, gerekse Batı'da uzunca bir süre devletin yönetim işleviyle ilintili olarak hem düz anlamıyla, hem de simgesel bir anlamda kullanılmıştır. Topkapı Sarayı'nın iki kapısı Bâb-ı hümayun, Bâbüs-saade adlarını taşır. "Paşa Kapısı" veziriâzamın  ikâmetgâhı, Bâb-ı Meşihat da şeyhülislamın resmî dairesiydi. "Devlet kapısı" deyimi Türkçede bugün de kullanılır. Bâbıâli deyiminin bir eşdeğeri onsekizinci yüzyıl başlarında Japonya'da kullanılmaya başlamıştır. Japon imparatorlarının eski unvanı olan Mikado bu anlamdaydı. Bu kelimedeki mi, "şerefli", kado da "kapı" demektir; dolayısıyla mikado, "şerefli kapı, saray kapısı, hükümdarın yaşadığı sarayın kapısı" anlamına geliyordu.      

Bülent Aksoy

2 Eylül 2021 (Rev. 03.10.2021)

 


[1] Yakın bir geçmişte yayımlanan  Dilbilim Sözlüğü 'nde (Kâmile İmer, Ahmet Kocaman, Sumru Özsoy, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2011) "portmanteau morpheme " terimi "alaşım  biçimbirim" ile karşılandığı halde, "portmanteau word"  terimine yer verilmemiş; buna da pekâlâ "alaşım kelime" denebilirdi.     

[2] Bkz. Sermet Sami Uysal, Türkçede Yaratılan "Fransızca"  Sözcükler - Türkçede Anlamları Değiştirilen Fransızca Sözcükler, YKY, 2014, s. 203.

 

Yorumlar

SON EKLENEN MAKALELER

Farklı Akıl(lar)-2
Farklı Akıl(lar)-2
Farklı Akıl(lar)!
Farklı Akıl(lar)!
CANCER, CARCINOME, SARCOME, / KANSER, KARSİNOM, SARKOM
CANCER, CARCINOME, SARCOME, / KANSER, KARSİNOM, SARKOM
OENOTHERA BIENSIS / EZAN ÇİÇEĞİ 
OENOTHERA BIENSIS / EZAN ÇİÇEĞİ 
ANGRAECUM SESQUIPEDALE / DARWIN ORKİDESİ DARWIN BUTTERFLY /  DARWIN KELEBEĞİ
ANGRAECUM SESQUIPEDALE / DARWIN ORKİDESİ DARWIN BUTTERFLY /  DARWIN KELEBEĞİ
Felsefe Sorunları Görünür Kılmaktır
Felsefe Sorunları Görünür Kılmaktır
SAMİ SELÇUK
SAMİ SELÇUK
ÖRTMENİM
ÖRTMENİM
UYUTMA YASASI
UYUTMA YASASI
HAFIZA-İ BEŞER
HAFIZA-İ BEŞER
KAIROS - SENKRON
KAIROS - SENKRON
TESPİH, TESPİH AĞACI, ÇİÇEĞİ, TESPİH BÖCEĞİ VB…
TESPİH, TESPİH AĞACI, ÇİÇEĞİ, TESPİH BÖCEĞİ VB…
KOBANİ VEYA KOBANE SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE KÜÇÜK DEĞİNMELER
KOBANİ VEYA KOBANE SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE KÜÇÜK DEĞİNMELER
MEB ve Maarif Modeli
MEB ve Maarif Modeli
SEVAN NİŞANYAN
SEVAN NİŞANYAN
Demokrasi Sadece Bir An mıydı?
Demokrasi Sadece Bir An mıydı?
PROKRUSTES’ in YATAĞI
PROKRUSTES’ in YATAĞI
KARNAVAL
KARNAVAL
DİSİPLİN
DİSİPLİN
NÜFUS KÜTÜĞÜ, NÜFUS KÂĞIDI, KAFA KÂĞIDI KAVRAMLARI
NÜFUS KÜTÜĞÜ, NÜFUS KÂĞIDI, KAFA KÂĞIDI KAVRAMLARI
CADI-ENGİZİSYON / CADILAR GÜNÜ/AZİZLER GÜNÜ/ CADALOZ
CADI-ENGİZİSYON / CADILAR GÜNÜ/AZİZLER GÜNÜ/ CADALOZ
İMPARATORLUK  – İMPARATOR – EMPERYAL- EMPERYALİZM
İMPARATORLUK  – İMPARATOR – EMPERYAL- EMPERYALİZM
YAŞADIKLARIMIZ VE BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİKLERİMİZ
YAŞADIKLARIMIZ VE BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİKLERİMİZ
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI VE ANLAMI
KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI VE ANLAMI
Puslu Havalar, Sakin İnsanlar Ülkesi Vietnam, Hüzünlü Kamboçya (17-25 Mart 2024)
Puslu Havalar, Sakin İnsanlar Ülkesi Vietnam, Hüzünlü Kamboçya (17-25 Mart 2024)
İKTİDAR – MUHALEFET – HİZİP/KLİK- FRAKSİYON
İKTİDAR – MUHALEFET – HİZİP/KLİK- FRAKSİYON
İSTANBUL, YA ARON ANGEL’İN TASARLADIĞI GİBİ OLSAYDI…
İSTANBUL, YA ARON ANGEL’İN TASARLADIĞI GİBİ OLSAYDI…
Yazarak Gitmek
Yazarak Gitmek
ALFABE
ALFABE
DEVE
DEVE
MERKANTİLİZM
MERKANTİLİZM
PEŞKEŞ / PİŞKEŞ
PEŞKEŞ / PİŞKEŞ
Yakın Dil
Yakın Dil
Persepolis ile ilgili olarak gezide tuttuğum notlardan- Parsayı Toplamak
Persepolis ile ilgili olarak gezide tuttuğum notlardan- Parsayı Toplamak
KUTU KUTU PENSE 
KUTU KUTU PENSE 
DAYAK CENNETTEN ÇIKMADIR
DAYAK CENNETTEN ÇIKMADIR
BİR GÜNLÜK ZAMANIN BÖLÜMLERİ
BİR GÜNLÜK ZAMANIN BÖLÜMLERİ
ŞERİAT
ŞERİAT
Türkçe Sorunları: BİRBİRİNE  KARIŞAN, KARIŞTIRILAN  İKİ KAVRAM:  EĞİTİM İLE ÖĞRETİM 
Türkçe Sorunları: BİRBİRİNE  KARIŞAN, KARIŞTIRILAN  İKİ KAVRAM:  EĞİTİM İLE ÖĞRETİM 
SAPYOSEKSÜELLİK KAVRAMI ÜZERİNE (SAPIOSEXUALITÉ / SAPIOSEXUALITY)
SAPYOSEKSÜELLİK KAVRAMI ÜZERİNE (SAPIOSEXUALITÉ / SAPIOSEXUALITY)
NOSTALJİ
NOSTALJİ
AKIL DARALTICI ÖN YARGILARIMIZ / ZİHİN KÖRLÜĞÜ
AKIL DARALTICI ÖN YARGILARIMIZ / ZİHİN KÖRLÜĞÜ
TEVHİD VE HİLAFET KAVRAMLARI ÜZERİNE
TEVHİD VE HİLAFET KAVRAMLARI ÜZERİNE
MÜSTEHCEN VE ÇIPLAKLIK KAVRAMLARI ÜZERİNE
MÜSTEHCEN VE ÇIPLAKLIK KAVRAMLARI ÜZERİNE
SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİL DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞU
SİVİL TOPLUM KURULUŞU DEĞİL DEMOKRATİK TOPLUM KURULUŞU
ZEHİRİ ZEHİR YAPAN DOZUDUR (DOSIS FACIT VENONIUM)
ZEHİRİ ZEHİR YAPAN DOZUDUR (DOSIS FACIT VENONIUM)
UMUT VE SEVGİ HER ZORLUĞU YENER ya da PANDORA'NIN KUTUSU
UMUT VE SEVGİ HER ZORLUĞU YENER ya da PANDORA'NIN KUTUSU
SADAKA VE SADAKAT
SADAKA VE SADAKAT
HAMİLELİK ŞÜPHESİ
HAMİLELİK ŞÜPHESİ
FİKRE SAYGI KONUSUNA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
FİKRE SAYGI KONUSUNA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
İZLEMEK / İZCİ - İZCİLİK 
İZLEMEK / İZCİ - İZCİLİK 
BULUTTAN NEM KAPMAK
BULUTTAN NEM KAPMAK
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
PISA NEDİR?
PISA NEDİR?
ŞOFÖR ve ŞOFBEN KAVRAMLARI
ŞOFÖR ve ŞOFBEN KAVRAMLARI
ÖLÜM - ÖLÜ ve SONRASI
ÖLÜM - ÖLÜ ve SONRASI
MNEMOSYNE (Bellek, Anımsama ve Akılda Tutma Tanrıçası)
MNEMOSYNE (Bellek, Anımsama ve Akılda Tutma Tanrıçası)
THESEUS’ UN GEMİSİ PARADOKSU
THESEUS’ UN GEMİSİ PARADOKSU
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
ŞAMAR OĞLANI ve 24 KASIM ÖĞRETMELER GÜNÜ
IKAROS
IKAROS
LABYRINTHOS / LABİRENT
LABYRINTHOS / LABİRENT
PYGMALION
PYGMALION
NARKİSSOS ve METAMORPHOSE
NARKİSSOS ve METAMORPHOSE
YARGININ MİLLİSİ OLMAZ
YARGININ MİLLİSİ OLMAZ
ANACHRONISME / ANAKRONİZM 
ANACHRONISME / ANAKRONİZM 
ÜMMET – MİLLET
ÜMMET – MİLLET
O SINIR TAŞLARINIZ, O DUVARLARINIZ…
O SINIR TAŞLARINIZ, O DUVARLARINIZ…
KUTLAMA/ ANMA – SON AKŞAM YEMEĞİ
KUTLAMA/ ANMA – SON AKŞAM YEMEĞİ
MISOPHONIA-misofoni & AMUSIA - amuzi
MISOPHONIA-misofoni & AMUSIA - amuzi
YAS VE YAS TUTMA
YAS VE YAS TUTMA
TERÖR / TERÖRİZM ve HEROSTRATOS
TERÖR / TERÖRİZM ve HEROSTRATOS
MARKA – MODA KAVRAMLARINA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
MARKA – MODA KAVRAMLARINA KÜÇÜK BİR DOKUNUŞ
EMOJİ VE MOLATİK KAVRAMLARI ÜZERİNE
EMOJİ VE MOLATİK KAVRAMLARI ÜZERİNE
ÖZELEŞTİRİ (ÖZ ELEŞTİRİ) 
ÖZELEŞTİRİ (ÖZ ELEŞTİRİ) 
BOTOX – BOTULUS/ SOSİS GÜZELLİĞİ
BOTOX – BOTULUS/ SOSİS GÜZELLİĞİ
DÜŞÜNCEYE SAYGI VE DÜŞÜNCEYE TAHAMMÜL
DÜŞÜNCEYE SAYGI VE DÜŞÜNCEYE TAHAMMÜL
BEN BU ZAFERİ POPOMLA DEĞİL KAFAMLA KAZANDIM
BEN BU ZAFERİ POPOMLA DEĞİL KAFAMLA KAZANDIM
DİPLOMASİ  -  DİPLOMA
DİPLOMASİ  -  DİPLOMA
PİRİNÇ
PİRİNÇ
PEYGAMBER
PEYGAMBER
UMUT - UTKU
UMUT - UTKU
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
HAYDAN GELEN HUYA GİDER
DİNGO’ NUN AHIRI
DİNGO’ NUN AHIRI
DARISI BAŞINA
DARISI BAŞINA
ÇAĞRIŞAN KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI (2)
ÇAĞRIŞAN KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI (2)
KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞIMI
KAVRAMLARIN ÇAĞRIŞIMI
ÖDEV, GÖREV, İŞLEV
ÖDEV, GÖREV, İŞLEV
ATLIKARINCA - DÖNME DOLAP
ATLIKARINCA - DÖNME DOLAP
FİLENİN SULTANLARI DEĞİL ALTIN KIZLARI
FİLENİN SULTANLARI DEĞİL ALTIN KIZLARI
GREEDFLATION-Türkçesi aranıyor
GREEDFLATION-Türkçesi aranıyor
DANSÇI MAYMUNLAR
DANSÇI MAYMUNLAR
ANCADA BERABER KANCADA BERABER
ANCADA BERABER KANCADA BERABER
GELİN – GÜVEY- GERDEK
GELİN – GÜVEY- GERDEK
ÖLÜLER,   ÖLÜM SÖZLERİ
ÖLÜLER,   ÖLÜM SÖZLERİ
GÜNAH KEÇİSİ
GÜNAH KEÇİSİ
KURNAZLIK - FIRSATÇILIK
KURNAZLIK - FIRSATÇILIK
BAM – BAM TELİ – BAM TELİNE BASMAK, DOKUNMAK
BAM – BAM TELİ – BAM TELİNE BASMAK, DOKUNMAK
TROLL - TROL
TROLL - TROL
VEDA / HÜZÜN - ÖZLEM - VUSLAT/ SEVİNÇ
VEDA / HÜZÜN - ÖZLEM - VUSLAT/ SEVİNÇ
SANAT ÜRÜNÜ MÜ / SANAT ESERİ Mİ ? SANAT ÜRETİCİLİĞİ Mİ / SANAT YARATICILIĞI MI ?
SANAT ÜRÜNÜ MÜ / SANAT ESERİ Mİ ? SANAT ÜRETİCİLİĞİ Mİ / SANAT YARATICILIĞI MI ?
NEFRET DİLİ
NEFRET DİLİ
İLETİŞİM ve PROPAGANDA DİLİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
İLETİŞİM ve PROPAGANDA DİLİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
SÖZ VERMEK VE SÖZÜNDE DURMAMANIN KIRK ŞEKLİ
SÖZ VERMEK VE SÖZÜNDE DURMAMANIN KIRK ŞEKLİ
SECCADE
SECCADE
RAMADAN/ RAMAZAN – KANDİL VE MAHYALAR/ ŞEHR-İ RAMAZAN
RAMADAN/ RAMAZAN – KANDİL VE MAHYALAR/ ŞEHR-İ RAMAZAN
RETORİK, HİTABET, KIRAAT VE TİLAVET
RETORİK, HİTABET, KIRAAT VE TİLAVET
ENERJİ /ÉNERGIE  –  SİNERJİ/ SYNERGIE
ENERJİ /ÉNERGIE  –  SİNERJİ/ SYNERGIE
DEPREMDE BÜYÜKLÜK VE ŞİDDET FARKI
DEPREMDE BÜYÜKLÜK VE ŞİDDET FARKI
KARIŞIK – KARMAŞIK
KARIŞIK – KARMAŞIK
HELALLEŞMEK, HESAPLAŞMAK
HELALLEŞMEK, HESAPLAŞMAK
ANASININ GÖZÜ
ANASININ GÖZÜ
TEŞEKKÜR ETMEK –  ÖZÜR DİLEMEK
TEŞEKKÜR ETMEK –  ÖZÜR DİLEMEK
İLETİŞİM, MİZAH ve HOŞGÖRÜ
İLETİŞİM, MİZAH ve HOŞGÖRÜ
NESEP NEDİR, NESEPSİZ NE DEMEKTİR?
NESEP NEDİR, NESEPSİZ NE DEMEKTİR?
AŞAĞILAMA, SÖVGÜ VE HAKARET
AŞAĞILAMA, SÖVGÜ VE HAKARET
NARTHEX
NARTHEX
MÜJDE
MÜJDE
İBRET
İBRET
DİLDE YABANCI HAYRANLIĞIMIZ
DİLDE YABANCI HAYRANLIĞIMIZ
APERİTİF
APERİTİF
BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN
BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN
AHMAK
AHMAK
BÜTÇE
BÜTÇE
AHLÂK
AHLÂK
Başparmaklarımız
Başparmaklarımız
MENDİL
MENDİL
BODRUM'DA YABAN HAYATINI YOK EDEN İMAR PLANLARI
BODRUM'DA YABAN HAYATINI YOK EDEN İMAR PLANLARI
RÛM,  RÛMÎ, RÛMELİ
RÛM,  RÛMÎ, RÛMELİ
ORGANİZE ÖRGÜT VEYA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
ORGANİZE ÖRGÜT VEYA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
Türkçedeki Yunanca kökenli kelimeler
Türkçedeki Yunanca kökenli kelimeler
TANRI ve ADALET/ İLAHİ ADALET / TANRI SEVGİSİ / TANRININ İNSAN SEVGİSİ
TANRI ve ADALET/ İLAHİ ADALET / TANRI SEVGİSİ / TANRININ İNSAN SEVGİSİ
TUTUM
TUTUM
SÜRTÜK
SÜRTÜK
DİL ÖĞRETİMİNDE ETİMOLOJİ BİLGİSİNİN YARARLARI
DİL ÖĞRETİMİNDE ETİMOLOJİ BİLGİSİNİN YARARLARI
DEKOLTE – TESETTÜR – MÜSTEHCEN – PORNOGRAFİ - EROTİZM
DEKOLTE – TESETTÜR – MÜSTEHCEN – PORNOGRAFİ - EROTİZM
ETİYOLOJİ
ETİYOLOJİ
ETİMOLOJİNİN ETİMOLOJİSİ
ETİMOLOJİNİN ETİMOLOJİSİ
REÇETELERDEKİ KISALTMALAR
REÇETELERDEKİ KISALTMALAR
ATLAS ve KARYATID KAVRAMLARI
ATLAS ve KARYATID KAVRAMLARI
BAY -  BAYAN
BAY -  BAYAN
LALE – TÜLBENT – TULIPE - TÜRBAN
LALE – TÜLBENT – TULIPE - TÜRBAN
POSTULAT-CREDO–İMAN
POSTULAT-CREDO–İMAN
AKRABA - HISIM KAVRAMLARI ÜZERİNE
AKRABA - HISIM KAVRAMLARI ÜZERİNE
RAMAZAN, BAYRAM VE RAMAZAN/ŞEKER BAYRAMI KAVRAMLARI ÜZERİNE
RAMAZAN, BAYRAM VE RAMAZAN/ŞEKER BAYRAMI KAVRAMLARI ÜZERİNE
RÜZGÂR
RÜZGÂR
KALPAZANLIK
KALPAZANLIK
POLİTİKA
POLİTİKA
CIMON-PERO' NASIL CHARITY ROMANA OLDU?
CIMON-PERO' NASIL CHARITY ROMANA OLDU?
İDEOLOJİ– DEMAGOJİ – PROPAGANDA -DEMOKRASİ
İDEOLOJİ– DEMAGOJİ – PROPAGANDA -DEMOKRASİ
YABANCI DİLLERDEN ALINAN KAVRAM VE TERİMLER SORUNU
YABANCI DİLLERDEN ALINAN KAVRAM VE TERİMLER SORUNU
BANLİYÖ
BANLİYÖ
SATRANÇ
SATRANÇ
GAZİLER HELVASI – ŞÜKÜR HELVASI
GAZİLER HELVASI – ŞÜKÜR HELVASI
ABDEST KAVRAMININ KÖKEN VE ANLAMI
ABDEST KAVRAMININ KÖKEN VE ANLAMI
AYLARIN ADLARI, KÖKEN VE ANLAMLARI
AYLARIN ADLARI, KÖKEN VE ANLAMLARI
Ahmet Vefik Paşa
Ahmet Vefik Paşa
TARTIŞMAK, ELEŞTİRMEK VE AD HOMINEM KAVRAMLARI
TARTIŞMAK, ELEŞTİRMEK VE AD HOMINEM KAVRAMLARI
POLİS, POLİ, POL,  BOLU
POLİS, POLİ, POL,  BOLU
GÜN ADLARI, KÖKENLERİ VE ANLAMLARI
GÜN ADLARI, KÖKENLERİ VE ANLAMLARI
KITA ADLARI
KITA ADLARI
POLO - MİNYATÜR
POLO - MİNYATÜR
AMATÖR-PROFESYONEL
AMATÖR-PROFESYONEL
İSKAMBİL KÂĞITLARINDAKİ ŞEKİLLER
İSKAMBİL KÂĞITLARINDAKİ ŞEKİLLER
BURUK  ACI
BURUK  ACI
HİSSEDİLEN SICAKLIK / AĞIRLIK, KATLANILABİLEN İNSAN, DAYANILABİLİR ENFLASY0N
HİSSEDİLEN SICAKLIK / AĞIRLIK, KATLANILABİLEN İNSAN, DAYANILABİLİR ENFLASY0N
KARGA TULUMBA
KARGA TULUMBA
AFORİZMA – AFOROZ – PERSONA NON GRATA - HAYMATLOS
AFORİZMA – AFOROZ – PERSONA NON GRATA - HAYMATLOS
ANLAM SANATLARI
ANLAM SANATLARI
ACABA
ACABA
ÖKSÜZ VE YETİM KAVRAMLARI ÜZERİNE
ÖKSÜZ VE YETİM KAVRAMLARI ÜZERİNE
KELİMELERİN BİZE ETTİĞİ
KELİMELERİN BİZE ETTİĞİ
ÜNİVERSİTE  NE DEMEK?
ÜNİVERSİTE  NE DEMEK?
ADLARIMIZIN KÖKEN VE ANLAMLARINI YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
ADLARIMIZIN KÖKEN VE ANLAMLARINI YETERİNCE BİLİYOR MUYUZ?
FENOMEN – İDOL - İKON – ROL MODEL
FENOMEN – İDOL - İKON – ROL MODEL
ETİMOLOJİ  NE İŞE YARAR?
ETİMOLOJİ  NE İŞE YARAR?
14 MART TIP BAYRAMI İLE İLGİLİ KAVRAMLARIMIZ
14 MART TIP BAYRAMI İLE İLGİLİ KAVRAMLARIMIZ
DOSTA VİSKİ
DOSTA VİSKİ
TAKDİREN – TEŞDİDEN - TAHFİFEN
TAKDİREN – TEŞDİDEN - TAHFİFEN
SORUNLU KAVRAMLARIMIZ
SORUNLU KAVRAMLARIMIZ
ÇARPICI  ETİMOLOJİLER
ÇARPICI  ETİMOLOJİLER
UYKULARIMIZIN TANRISI HYPNOS, ÜÇ BİN ÇOCUĞUNDAN BİRİ MORPHEUS
UYKULARIMIZIN TANRISI HYPNOS, ÜÇ BİN ÇOCUĞUNDAN BİRİ MORPHEUS
P H A E T H O N
P H A E T H O N
NAPOLYON KİRAZI – CHAMPS ÉLYSÉES ’nin  AT KESTANELERİ
NAPOLYON KİRAZI – CHAMPS ÉLYSÉES ’nin  AT KESTANELERİ
BASAMAKLAR,  MERDİVENLER
BASAMAKLAR,  MERDİVENLER
NATO KAFA NATO MERMER
NATO KAFA NATO MERMER
DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI
DOĞUM GÜNLERİ VE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMALARI
TÜKENMEZ KALEM - ALKOLSÜZ BALIK ÇEŞİTLERİ
TÜKENMEZ KALEM - ALKOLSÜZ BALIK ÇEŞİTLERİ
MİT, MİTOLOJİ, EFSANE, MASAL, DESTAN, HİKÂYE, TARİH, TRAJEDİ, KOMEDİ VE OPERA
MİT, MİTOLOJİ, EFSANE, MASAL, DESTAN, HİKÂYE, TARİH, TRAJEDİ, KOMEDİ VE OPERA
İBADET YERLERİ
İBADET YERLERİ
Yenilik Kavramı ve Yenilik Politikaları
Yenilik Kavramı ve Yenilik Politikaları
FİKİR VE ZİKİR
FİKİR VE ZİKİR
ADAM GİBİ ADAM
ADAM GİBİ ADAM
Diderot Etkisi
Diderot Etkisi
MİLKA
MİLKA
ACABA BUNLARI BİZE HANGİ DIŞ GÜÇLER YAPIYOR; YOKSA?
ACABA BUNLARI BİZE HANGİ DIŞ GÜÇLER YAPIYOR; YOKSA?
İŞTE  İNSAN  -  ECCE HOMO
İŞTE  İNSAN  -  ECCE HOMO
KOT PANTOLON
KOT PANTOLON
RAKAM  BİLDİREN  ÖNEKLER
RAKAM  BİLDİREN  ÖNEKLER
Taciz, Tecavüz, İstismar terimleri hakkında
Taciz, Tecavüz, İstismar terimleri hakkında
Dilimiz ya da Alkolün Beyazı 
Dilimiz ya da Alkolün Beyazı 
AKINTILAR,  AKIMLAR
AKINTILAR,  AKIMLAR
KUTSAL
KUTSAL
T A B U   ve   T A B U L A R I   Y I K M A K
T A B U   ve   T A B U L A R I   Y I K M A K
PROLETER  VE  PROLETARYA   KAVRAMLARI
PROLETER  VE  PROLETARYA   KAVRAMLARI
ESOTERIC,  BÂTINÎ,  İÇREK
ESOTERIC, BÂTINÎ, İÇREK
BOYKOT
BOYKOT
SABO - SABOTAJ
SABO - SABOTAJ
Alavere - Dalavere (il dare e l'avere)
Alavere - Dalavere (il dare e l'avere)
OPERALAR
OPERALAR
SINCERE - Sine Cera
SINCERE - Sine Cera
İTİBARDAN TASARRUF veya TEMSİLDE TASARRUF
İTİBARDAN TASARRUF veya TEMSİLDE TASARRUF
BELLONA ve SHELL
BELLONA ve SHELL
HALKIMIZIN KAVRAM İCADI
HALKIMIZIN KAVRAM İCADI
YANLIŞ KULLANILAN KAVRAMLARDAN DÖRDÜ
YANLIŞ KULLANILAN KAVRAMLARDAN DÖRDÜ
KİMİ KISALTMALAR VE ANLAMLARI
KİMİ KISALTMALAR VE ANLAMLARI
BAŞSAĞLIĞI-TAZİYE KAVRAMLARI ÜZERİNE
BAŞSAĞLIĞI-TAZİYE KAVRAMLARI ÜZERİNE
AYAK
AYAK
DİASPORA
DİASPORA
HUKUK TERMİNOLOJİMİZDEKİ BİR KAVRAM-BİR TERİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
HUKUK TERMİNOLOJİMİZDEKİ BİR KAVRAM-BİR TERİM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Z Ü H R E V İ  (Sorunlu Kavram)
Z Ü H R E V İ  (Sorunlu Kavram)
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ
(ATIN ŞAHLANIŞI) deyimi
(ATIN ŞAHLANIŞI) deyimi
TESTOSTERON  EGEMENLİĞİ (Domination de la Testostérone)
TESTOSTERON  EGEMENLİĞİ (Domination de la Testostérone)
URBA
URBA
İki Dirhem Bir Çekirdek ve Keçiboynuzu
İki Dirhem Bir Çekirdek ve Keçiboynuzu
Zat İşlerinden İnsan Kaynaklarına
Zat İşlerinden İnsan Kaynaklarına
YERSİZ YURTSUZ BİR MİLLET: ÇİNGENELER
YERSİZ YURTSUZ BİR MİLLET: ÇİNGENELER
ROMAN
ROMAN
"TARİH"İN ÇİFTE ANLAMI
"TARİH"İN ÇİFTE ANLAMI
YUNANCA "DOXA"DAN LATİNCE "DOCTOR"A
YUNANCA "DOXA"DAN LATİNCE "DOCTOR"A
KORO, BALE, HORON
KORO, BALE, HORON
FRENGİ
FRENGİ
FRANKLAR, FRENKLER
FRANKLAR, FRENKLER
LOJİ'LER
LOJİ'LER
TUZ
TUZ
ENTELEKTÜEL
ENTELEKTÜEL
Günlük Hayattan 30 Kelimenin kökenleri
Günlük Hayattan 30 Kelimenin kökenleri
ENERJİ
ENERJİ
Turunçgiller
Turunçgiller
Nomos'tan Namusa
Nomos'tan Namusa
Ev
Ev
Fil
Fil
Kültür Nedir?
Kültür Nedir?
CIVILISATION, MEDENİYET, UYGARLIK
CIVILISATION, MEDENİYET, UYGARLIK
Bozbulanık İki Kelime: Ansiklopedi, Sempozyum
Bozbulanık İki Kelime: Ansiklopedi, Sempozyum
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan II
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan II
Dilde Bildirişimin Kopması Üstüne Bazı Notlar
Dilde Bildirişimin Kopması Üstüne Bazı Notlar
Aristokrat
Aristokrat
Despot, Tiran, Diktatör
Despot, Tiran, Diktatör
Felsefeden Safsataya, Sufiden Sofuya
Felsefeden Safsataya, Sufiden Sofuya
Efendi
Efendi
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan
Latinceden Türkçeye Yansıyanlardan
Akdeniz Dilinden Dört Kelime: Tersane, Damacana, Fırtına, Forsa
Akdeniz Dilinden Dört Kelime: Tersane, Damacana, Fırtına, Forsa
"Kosmos"tan Gelenler
"Kosmos"tan Gelenler
Barbarlar
Barbarlar
"Kapital"in Eserleri
"Kapital"in Eserleri
İlk Konservatuvarlar
İlk Konservatuvarlar
Tekhne, Ars, Sanat
Tekhne, Ars, Sanat
"Modern"in Geçmişi, Bugünü
"Modern"in Geçmişi, Bugünü
İki Nobel Ödüllü Marie Curie'nin Dramı
İki Nobel Ödüllü Marie Curie'nin Dramı
Terim Ne Demek?
Terim Ne Demek?
Ütopya
Ütopya
Melankoli
Melankoli
Şurup, Şarap, Şerbet, Meşrubat
Şurup, Şarap, Şerbet, Meşrubat
Matematik Terimlerinin Kökenleri
Matematik Terimlerinin Kökenleri
Tercüman, Dragoman, Dil Oğlanı, Dilmaç
Tercüman, Dragoman, Dil Oğlanı, Dilmaç
Telaffuz Hatası mı, Türkçeyi Bilmemek mi?
Telaffuz Hatası mı, Türkçeyi Bilmemek mi?
"Post" Önekinin Önlenemez Tırmanışı
"Post" Önekinin Önlenemez Tırmanışı
"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
"MAGAZİN"İN YOLCULUKLARI
PATLICANIN YAZDIĞI TARİH
PATLICANIN YAZDIĞI TARİH
YALAMA OLAN  "SÖYLEM"  TERİMİ
YALAMA OLAN "SÖYLEM" TERİMİ
Türkçe dilindeki yabancı kökenli sözcükler
Türkçe dilindeki yabancı kökenli sözcükler
El, Yüz ve Zihin Temizliği!
El, Yüz ve Zihin Temizliği!
Zihinsel Virüs No 4- "SANA NE!"
Zihinsel Virüs No 4- "SANA NE!"
Zihinsel Virüs No 3- SİYASET, VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIR
Zihinsel Virüs No 3- SİYASET, VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN YAPILIR
ZİHİNSEL VİRÜS NO 2:  EVET AMA YİNE DE!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 2: EVET AMA YİNE DE!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 1:  BAŞKASI YAPMASIN, BEN DE YAPMAM!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 1: BAŞKASI YAPMASIN, BEN DE YAPMAM!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 0: SÖZ KONUSU OLAMAZ!
ZİHİNSEL VİRÜS NO 0: SÖZ KONUSU OLAMAZ!
KAVRAM EVLENDİRME ya da KAVRAMLAR AKADEMİSİ
KAVRAM EVLENDİRME ya da KAVRAMLAR AKADEMİSİ
AKLA YERLEŞEN HER KAVRAM SONRAKİLER İÇİN BİRER SÜZGEÇ OLUR!
AKLA YERLEŞEN HER KAVRAM SONRAKİLER İÇİN BİRER SÜZGEÇ OLUR!
"KAVRAM TABANI" ÜZERİNDE UZLAŞI GİRİŞİMİNİ KİM ÜSTLENEBİLİR?
"KAVRAM TABANI" ÜZERİNDE UZLAŞI GİRİŞİMİNİ KİM ÜSTLENEBİLİR?
"Kavram Tabanında Uzlaşma" ulusal bütünlüğün ta kendisidir!
"Kavram Tabanında Uzlaşma" ulusal bütünlüğün ta kendisidir!