TROLL - TROL
Trol veya troll deyince aklımıza hemen dijital ortamda, sosyal medyalarda boy gösteren kimi kötü niyetli kişilerin girişimlerini düşünürüz. Ancak bu sözcüğün kökeni ve tarihsel gelişimi bize daha geniş ve ayrıntılı bir fikir verebilir.
Trol sözcüğünün etimolojisine baktığımızda sözcüğün İngilizce trawl “sürükleme ağı” sözcüğünden alıntı olduğunu görmekteyiz. Sözcüğün kökeni Latince tragula, çekilen veya sürüklenen şey anlamına gelen bir sözcüktür. Bu sözcük Latince trahere, tract, "çekmek, sürmek, sürüklemek" eylemidir.
Ancak bu açıklama biraz ilerde göreceğimiz daha çok denizcilik terimi olan trol için geçerlidir. Üzerinde durmak istediğimiz diğer ikisi biraz daha farklıdır.
Troll kavramı başlangıçta yalnızca bazı özel doğa ruhu (animé) türleri için kullanılan bir kavrammış. Daha sonraları bu anlamı genişlemiş ve cüceler ile Jötunn ( İskandinav mitolojisinden troller) devlerini, her türden gizemli varlığı da içine almıştır. Cermen dillerinde trol tanımı doğaüstü ve gizemli anlamlara karşılık gelmektedir. Trol de şiddetli ve kötü niyetli gibi farklı anlamlar kazanmış, İsveç'te kara büyüye Troldom, sihir numarasına da Trylle denmiştir. İngiliz folklorunda ogreler şeytanlar gibi algılanır. İnsanları dağa kaçıran kötülük yapan varlıklardır. Shetland ve Orkney masallarında, trol yerine trowe sözcüğü kullanılmıştır. Japoncada ise trol karşılığı olarak kullanılan sözcük tororu`dur.
Huldra da bir troll türü sayılmaktadır. Bu yüzden Huldufolk halkı da troller olarak anılır. (İzlanda ve Faroe adalarındaki troller)
İskandinav inançlarında troller, elf (Cermen-Sakson halklarında doğaüstü güçler) ve cücelerle birlikte yer iyesi ( Türk- Altay mitolojisine göre arazi ve toprağın koruyucu ruhu) anlamına gelen vaettir
Troll, İskandinavya folklorunda önemli bir yer tutmaktadır. Varlıkları genellikle dev ya da cüce olarak algılanırlar. Mağaralarda, ormanların derinliklerinde yaşayan efsanevî, çirkin yaratık veya yaratıklardır. Günümüz çocuk masallarında da daha çok köprülerin altında, yolcuların gelip geçtikleri sapaklarda gizlenmekte, birden ortaya çıkıp herkesi şaşırtmakta, çok kez de korkutmaktadırlar. Troller bu gelip geçenlerden haraç almakta, onlara çeşitli kötülükler yapmaktadırlar. Troller insanları korkutucu tipler olarak betimlenmektedirler.
Trol kavramı aynı zamanda bize vandal kavramını da çağrıştırmaktadır. Vandalizm, belli bir amaç olmadan bilerek ve isteyerek, kişiye ya da topluma, topluluk mallarına, araç ya da ürünlere zarar vermedir. Vandal bir kişi bu eyleminden bazen bir haz duyar bazen de içindeki “ben” ile bir çatışma halinde olduğundan acı duyar.
Ancak Trol ile vandal kavramları aynı şey değillerdir. Ama bir trol aynı zamanda vandallık da yapabilir. Vandal genelde doğrudan bir kötülük yapar trol, ise yine kötü niyetle, kasıtlı olarak karşısındaki kişinin ya da toplumun insan doğasından kaynaklanan zayıf yönlerinden yararlanarak onların yapmakta olduğu işleri bozar, aksatır veya onların keyfini kaçırarak o işteki başarısını engellemeye çalışır.
Bir de benzer bir kavram olarak herostratoslar vardır. Bu tipler meşhur olmak, kendilerinden söz ettirmek, tarihe yıkıcı bir kahraman olarak geçmek için uğraşırlar, örneğin herkesin gözünün üzerinde olduğu ünlü bir yerde, bir tapınakta yangın çıkartırlar.
Aynı şekilde bir de amok hastalığı vardır o da ölene kadar önüne gelen her şeyi yakar, yıkar. Troller ise bunlardan güttükleri amaçlar ile ayrılırlar.
Trollerin kötü niyetlerinin dayanağı kendisinin veya bağlı olduğu düşünce ya da grubun yetersizliğini görmeleri, bilmeleri ve karşı tarafa kıskançlık duymalarıdır. İçinde bulundukları, hırs, harese ve hasetleri fesatlık olarak ortaya çıkmaktadır.
Kuzey ülkelerinde folklorik bir öge olarak zaman içinde korkudan sevimliliğe doğru evrimleşen bir troll inanışı vardır. Ancak bu günümüzde özellikle politikada artan oranda karşı tarafın başarısını engellemek için kullanılmaktadır. Onları oyalamak, bazen onlarla ilgili yalanlar ortaya atmak, yapmadıklarını yapmış gibi göstermek, iftira atmak trollerin yöntemleri arasındadır.
İnternet ortamında rakip kişi veya kuruluşların başarılarını engellemek için akla gelen veya gelmeyen işler yapılmaktadır. “Kaset” olayları da bunların bir parçasıdır. Troller yöntemlerini gerçekleştirebilmek için her tür yalan, fotoşop ve sabotajlar yapabilmektedirler. Bunları fiziki ortamda yapabildikleri gibi internet ortamında da yapabilirler. Son zamanlarda yapay zekâ teknolojisinden de yararlanarak kişilerin seslerini ve yüz ifadelerini de taklit edebilmektedirler. Bunlara hack, deep-fake gibi adlar verilmektedir. Genellikle bu hackerler internet ortamında sosyal ağlardan yararlanırken bot (robotun kısaltılmışı) yani sahte hesaplar kullanmaktadırlar. Kendilerinin veya bağlı oldukları grubun kimliklerini gizlemektedirler. Bu kişiler belli bir kuruluş tarafından yönlendirilerek işleyen internet sistemini tümüyle bozmak veya işlerine gelen haberleri, bilgileri öne çıkarmak, görünürlüklerini artırmak veya işlerine gelmeyenleri gözlerden uzak tutabilmek için algoritmalar üzerinde çalışmaktadırlar.
Karşı tarafı işinden alıkoymak için spam iletiler göndermek, bazı dosyalar içine virüsler gizleyip göndererek bilgisayar yazılımlarına, data arşivlerine zarar vermek, onların yapmakta oldukları kötülüklerden bazılarıdır. Yine bu tür troller topluma subliminal mesajlarla, karşı tarafı ve eylemlerini karalamak, kötülemek için psikolojik bir savaş gibi dezenformasyon da yapabilmektedirler.
Trol harekâtı günümüzde o kadar ileriye gitmiştir ki; bir ülkede yapılan demokratik seçimlerin sonuçları üzerinde etkili olduğu bile öne sürülmektedir.
Askeri alanda karşı tarafın güvenlik sistemini çökertebilmek için casuslar çalıştırıldığı, özel eğitimli elemanlar yetiştirildiği, radar sinyallerinden bilgisayar yazılımlarını bozmaya kadar bir dizi eylemde bulunulduğu bilinmektedir. Uluslararası toplumda bütün bunlar normal bir savaş taktiği sayılmaktadır.
Bir de denizcilik terimi olarak trol vardır. Trol denizin dibinde yaşayan dip balıkları ve aynı bölgedeki eklembacaklıların (karides türü vb.) avlanmasında kullanılmaktadır. Bu troller ağın çekimiyle birlikte sürekli olarak deniz tabanını adeta tararlar. Su ekolojisine de büyük ölçüde zarar verirler.
Yukarıda sözünü ettiğimiz bu masallar yalnızca İsveç, Norveç, Finlandiya ile sınırlı değildir. Çevrede bulunan Danimarka, İzlanda, Litvanya, Letonya ve Estonya gibi birçok yerde bu troll inancına rastlanılmaktadır. Mitolojilerdeki bu trol kültürü toplumların şaman inanışına bağlı olarak doğaüstü ve gizemli anlamlar da taşımaktadır. Günümüzde ise artık bunların turistik bir değeri vardır.
Norveç gezimizde aldığımız iki küçük troll figürünü yazının ekinde gördüğünüzde artık onların korkutucu değil sevimli olduğunu fark edebilirsiniz. ( Baltasının üzerine oturup uyumakta olan troll )
Yine Litvanya gezimiz sırasında gördüğümüz Raganu Kalnas=Cadılar Tepesi bize çok ilginç gelmişti. Litvanya’da, Juodkrantė yakınlarında, yaklaşık 500 dönümlük ormanlık bir alanda açık hava heykel galerisinde gördüğümüz ahşap heykeller de troll kültürü ile yapılmıştır. Bütün bunlar doğa ve toplum ilişkilerinde insanın öğrenmek için meraklarını, meraklarını gidermek için verdiği uğraşlar içinde karşılaştıkları olumsuz durumları ifade etmektedirler. Bu troller bizim rüyalarımızda gördüğümüz, yaşadığımız kâbuslardaki, bizi korkutan o hayali kahramanların adeta cisimleşmiş halleridir.
Troller İngiltere’den Japonya’ya kadar birçok kültürü derinden etkilemiştir. İnsanların bilinmezlikler karşısında korkularının dışa vurması anlamına gelmektedir. Ancak günümüzde trol kavramı yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığımız gibi anlam değiştirmiştir. Artık devir değişti, karşımızda dijital troller var. Ve bu trollerin marifetleri saymakla bitmiyor.
Trollerin kötülüklerinden kurtulmak için onların oyunlarını bozmaktan başka çıkar yol bulunmamaktadır. Ancak trollerin bu can sıkan, işleri bozan, aksatan bu kötücül eylemlerinin kurbanı olmamak için bizlere de uyanık olmak ödevi düşmektedir.
Saygılarımla…
23.05.2023
Ali Can Polat