Kelime Hazinesi ve Sorun Çözme Becerisi
Sn. Serdar Durat’ın (https://kavrammutfagi.com/makale/kelime-hazinesi-ile-sorun-cozme-becerisi-arasindaki-iliski) adresli yazısı çok değerli. Gerçi bu konu genel olarak bilinen bir şeydir, ama konu o genel çerçevenin içindeki en hassas noktalara dokunarak can alıcı bir seviyeye çıkarılmış. Kalemine sağlık.
Yirminci yüzyılın büyük düşünürlerinden Ludwig Wittgenstein'in bir sözünü hatırladım bu metni okurken: "Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır". Dilin ötesinde başka bir dünya yoktur ki...
Serdar bey okumakla genişler söz hazinemiz diyor. Başka nasıl olur ki? Dilin zengin bir şekilde konuşulduğu bir evde ya da çevrede de insanın dil yeteneği genişler, ama yetmez tabii. Bir de okul öğretimi vardır, ama o da yetmez. Biz okul öğretiminde de bir şeyi kaybettik. Eskiden okullarda kompozisyon yazdırılırdı. Bu ders artık programlarda yok, ya da geçiştirilen bir ders. Kompozisyon yazan kişi iyi bir şey yazmak istiyorsa, kendini zorlar, dilini daha bir özenle kullanmak ister.
Küçük bir katkı sunmak isterim burada. Okumak, ama neyi okumak? Öncelik, edebiyat ürünlerini okumak olmalı. Başta şiir, roman, sonra deneme... Bilim kitapları daha sonra gelir. Bilim kitaplarında teknik terimler vardır; başka bir seviyedir bu tür kitaplar. Bilim kitaplarında terim dünyamız genişler, ama dilin inceliklerini pek tanımayız orada.
Şairler her yerde kendi dillerinin inceliklerini hisseder, keşfeder, kullanırlar. Türkçenin de asıl incelikleri şiirdedir. Bizim büyük bir şiir geleneğimiz var: divan şiiri, halk şiiri, tasavvuf edebiyatı şiiri, tanzimat edebiyatının şiiri, modern şiir. Muazzam bir bir dil hazinesi yatıyor buralarda.
Sonra roman gelir. Roman hayat hakkında çok şey bilen yazarların kaleminden çıktığı için, roman okurken de hayat tecrübelerini dile getiren kavramların dünyasına gireriz.
Sonra deneme türündeki yazılar gelir. Deneme yazarı kendi görüşlerini işlerken pek çok kavram kullanır.
Bir başka konu: dili ustalıkla kullanan yazarların, şairlerin eserlerini seçip onları okumak daha büyük fayda sağlar.
Bir konu daha: okurken bilmediğimiz birçok kelimeyle karşılaşırız. Çoğunluk bilmediği, duymadığı kelimelerin anlamını öğrenmek için sözlüğe bakma ihtiyacını duymaz. Bizim önemli bir eksiğimiz de budur: sözlüğe bakmayı vakit kaybı sayarız. Hem, dil duyarlığı olan bir kimsenin elinin altında bir tek sözlük değil, pek çok sözlük olmalıdır. Kitapsız yaşanmaz, ama sözlüksüz de yaşanmaz.
Bülent Aksoy
20 Şubat 2025