İnternet Özgürlüğünün Karanlık Yüzü (Evgeny Morozov)
Aşağıdaki özet, Evgeny Morozov'un "The Net Delusion: The Dark Side of Internet Freedom" adlı makalesinden, YZ tarafından özetlenerek sağlanmıştır. Konu Prof. Osman Coşkunoğlu tarafından, Dijital Obezite bağlamında bir yorum olarak Kavram Mutfağına sağlanmıştır; kendisine teşekkür ederiz.
Ana Tez
Morozov, Batılı siyasetçiler ile Silikon Vadisi’nin “internet özgürleştirir” inancının (Google Doktrini) sığ ve tehlikeli olduğunu savunur. İnternet otoriter rejimleri yıkmak yerine; propaganda, gözetim, sansür ve dikkat dağıtma (eğlence) araçlarını genişleterek onları daha da güçlendirebilir.
1. Dijital Ütopyacılık ve İnternet-Merkezcilik
• Sanal duvarlar/“Twitter devrimleri” anlatısı, Soğuk Savaş’taki radyo yayınlarına aşırı öykünmedir.
• “Cyber-ütopyacılık”: İnternetin otomatik olarak özgürlüğe yol açacağına dair naif inanç.
• “İnternet-merkezcilik”: Sorunları önce teknolojiye, sonra bağlama göre tanımlayan yaklaşım.
2. İran “Twitter Devrimi” Yanılsaması
2009 İran protestolarında Batı medyası Twitter’ın kilit rol oynadığını iddia etti; oysa:
– İran içindeki gerçek tweet sayısı azdı;
– Organizasyon SMS, sözlü haber veya camiler yoluyla ilerliyordu;
– ABD Dışişleri’nin Twitter bakımını erteleme talebi, rejimin “Batı komplosu” söylemine kanıt sağladı ve baskıları sertleştirdi.
3. “Eğlenceyle Baskı” (Huxleyci)
Çin, Rusya vb. rejimler geniş bantı sansürlemeseler de gençleri eğlenceyle apolitikleştiriyor. YouTube’daki kediler, devleti eleştiren bloglardan daha etkili bir dikkat dağıtma silahı.
4. Sansür 2.0
Sansür sadece URL engelleme değildir.
– Dezenformasyon ve “50 Cent Ordusu” gibi ücretli yorumcular (Çin).
– DDoS saldırıları ve şirketlere yaptırılan içerik silmeleri (Rusya, Azerbaycan).
– Kitle kaynaklı ihbar hatları (Suudi, Tayland).
– Kişiselleştirilmiş filtreler (Green Dam).
5. Gözetim ve Sosyal Ağlar
• Facebook, Twitter vb. aktivistleri bulmanın da en hızlı yolu: gizli polis için “gönüllü veritabanı”.
• Cep telefonu konum verisi ve SMS filtreleme (Çin, İran, Vietnam) direnç maliyetini artırır.
6. “Sosyal Boş-aktivizm” (Slacktivism)
• Facebook’ta “Gruba katıl” tıklamak düşük maliyetlidir; derin örgütlenme, kişisel risk ve uzun soluklu strateji gerektirir.
• Yüz binlerce üyeli çevrim-içi kampanyalar gerçek sahada etkisiz kalabilir.
7. Politika Önerileri
1. Batı, “duvarı yıkmak” fetişini bırakmalı; bağlam-temelli, uzun vadeli demokrasi stratejileri geliştirmeli.
2. Teknoloji şirketleriyle kör işbirliği, rejimlerin “Batı müdahalesi” argümanını besler.
3. Şifreleme, dijital hijyen, dağınık barınma (mirroring) gibi savunma önlemleri desteklenmeli ancak sivil toplum, hukukun üstünlüğü ve kurum inşası ihmal edilmemeli.
Sonuç
İnternet ne kendiliğinden özgürlük getirir ne de kaçınılmaz bir baskı aracıdır; sonuç, yerel siyasal-kültürel koşullara ve izlenen stratejilere bağlıdır. Batılı karar vericiler, dijital ütopyacılığı terk edip riskleri kadar fırsatları da gözeten “temkinli gerçekçilik” benimsemelidir.